Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Siirt’e Özel, Ramazan ve Teravih Manileri

Türkiye’de, hatta tüm Ortadoğu’da İslâmi kültürün en yaygın olduğu Şehrimizde Ramazan ayı ile ilgili bir hayli etkinlikler vardı. Meselâ sahur vaktine yakın (TABUR) çalınırdı. güzel sesli müezzinler, minarelerden Siirtçe kasideler okur, salavat-ı şerifeler getirirlerdi. Maalesef, bazı dar kafalıların yasaklamaları sonucu, çocukluk yıllarımızda yaşadığımız o güzel etkinlikler, şimdi birer nostalji olarak, o yılları hatırlayan biz gibi yaşlıların zihinlerinde kaldı.                                                                                                                                                                                                                                                                    

Türkiye’de, hatta tüm Ortadoğu’da İslâmi kültürün en yaygın olduğu Şehrimizde

Geçmiş yıllarda, teravih namazını müteakip söylenen Siirt’e has öyle güzel deyişler, mâniler ve ilahiler vardı ki, hâlâ zihinlerimize kazılmış gibi tür-ü taze duruyor.

İşte, teravih namazı kılınırken söylenen Siirtlilere has mânilerden bir demet:

YA HENNEN, YA MENNEN,

YEZEL CUDİ VEL İHSEN

SEBBİT KALİBNE EL İMEN,

NARCİ AFVIK VEL ĞUFRAN

YA MUEYYET, YA MUBECCET,

İŞFELENE FİL MİZEN

 

MARHABA, MARHABA,

ŞAHAR RAMAZAN MARHABA

MARHABA, MARHABA,

ŞAHAR ISYEM MARHABA

 

EVVEL HU, AHİR HU,

ZÂHİR HU, BÂTIN HU

KUL YE HÛ, YE HÛ, YE MEN HÛ,

HAK LE İLEHE İLLE HÛ

 

SALLALLAH VE SELLEM,

ELE NUR IN NEBİ

AHMED-EL MUSTAFA,

SEYYİD-EL MURSALİN

 

HAK LE İLEHE İLLALLAH,

MUHAMMED RESULULLAH

 

VE İLEHUN VEHİDUN,

AHED’UN, SAMAD’A

VE HEYYUN KAYYİMUN,

DEİMUN EBEDE

 

ŞEFİİL ĞALKİ FİL MAHŞAR

MUHAMMED SAHİB-EL MAMBAR

EBU BEKİR, IMAR, ISMEN,

İMEM EL MUTTEKİN HEYDER

 Bir farkla ki, dördüncü ve beşinci mısralardaki “MERHABA” kelimesinin yerine, genelde ramazanın onbeşinden sonra “ELVİDEH” kelimesi kullanılırdı. Yani, ilk onbeş gün “MERHABA” faslı ile karşılanan Ramazan-ı şerif, son onbeş gününde ise “ELVEDA” denilerek uğurlanırdı.

Bazı camilerde ise, Ramazan-ı Şerifin tüm gecelerinde nakarat olarak (MERHABA) denilirken, sadece son gecede nakarat (ELVİDEH) olarak söylenirdi.