Siirt, Güneydoğu Anadolu’nun nadide illerinden biri olmasına rağmen, bölgesindeki diğer illerle kıyaslandığında hala geride kalmış durumda. Batman, Şırnak, Mardin gibi iller hızla kalkınıp gelişirken, Siirt’in aynı başarıyı gösterememesi, pek çok soruyu gündeme getiriyor.
Bu durum sadece ekonomik anlamda değil, sosyal ve kültürel kalkınma anlamında da büyük bir eksiklik oluşturuyor.
SORUMLULUK HERKESİN
Siirt’teki geriliğin sorumluluğu sadece yöneticilere, siyasi partilere veya kamu görevlilerine ait değildir. Aslında, bu yük her bir Siirtlinin omuzlarındadır. İşçisinden en yüksek mertebedeki yöneticisine kadar herkesin bu memleket için canla başla çalışması gerekiyor. Yalnızca üst düzey yöneticilerin değil, her bir bireyin Siirt’in kalkınması için katkı sağlaması, işini en iyi şekilde yapması, buraya olan aidiyet duygusuyla hareket etmesi büyük bir önem taşıyor.
Her şeyden önce, Siirt’teki siyasal iradenin ve yöneticilerin ciddi bir sorumluluk taşıdığını unutmamalıyız. Bir ilin kalkınması, o ilde görev yapanların vizyonu, çalışkanlığı ve sorumluluk bilinciyle doğrudan orantılıdır.
Ne yazık ki Siirt’te, bu sorumluluklarını yerine getirmeyen, işini düzgün yapmayan bazı kişi ve kurumlar, ilimizin geride kalmasına neden olmuştur.
ÇÖZÜM İÇİN ANKARA’YA SESLENMEK ZAMANI
Siirt’in kalkınması için yapılması gerekenler çok açık. Başkent Ankara’da, kapı kapı gezip Siirt’in kalkınması için çözüm yolları aranması gerekiyor.
Bu sadece maddi kaynakları seferber etmekle ilgili değildir. Aynı zamanda Siirt’in kendi içindeki potansiyeli keşfetmek, tarım, hayvancılık, sanayi ve turizm alanlarında fırsatlar yaratmak gerekmektedir.
Siirt’in tarihi ve kültürel zenginlikleri, bölgeye daha fazla turist çekmek için bir potansiyel barındırmaktadır. Ancak bu potansiyelin değerlendirilebilmesi için sadece devletin değil, her bir Siirtlinin katkı sağlaması gerekiyor.
HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI
Sonuç olarak, Siirt’in kalkınması sadece hükümetin, siyasilerin ya da belediyelerin sorumluluğu değildir. Bu, tüm Siirt halkının ortak sorumluluğudur. Herkesin kendi alanında sorumluluk alması, işini en iyi şekilde yapması ve başkalarını da aynı sorumluluk bilinciyle çalışmaya teşvik etmesi gerekmektedir. Siirt’in kalkınması, ancak herkesin el birliğiyle mümkün olacaktır. Unutmayalım, bu topraklar bizlere emanet ve bu emanete sahip çıkmak, hem bugün hem de gelecekteki nesiller için hayati öneme sahiptir.