Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cüneyt ARITÜRK
Cüneyt ARITÜRK

Siirt’in, Tiyatro İle Tanışması!

27 Mart günleri Dünya Tiyatro Günü olarak kutlanır. 1961’de Uluslararası Tiyatrolar Birliği tarafından kurulan ve her yıl 27 Mart günü ITI merkezleri ve dünya çapında tiyatro grupları bu gün pek çok ulusal ve uluslararası etkinlik kutlamalarda yer almaktadır.

27 Mart Dünya Tiyatro Günü 1948 yılında kurulan Uluslararası Tiyatro Enstitüsü trafından 1961 yılında alınan kararla “Dünya Tiyatro Günü” olarak kabul ve ilan etmiştir. Her yıl enstitüye üye ülkelerin sanat ve tiyatro insanları tarafından hazırlanan bir bildiri, sahnelerde okunmakta ve enstitüye üye ülkelerde 27 Mart günü Tiyatro Bayramı olarak kutlanmaktadır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün:

“Efendiler!. Hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, hatta reisicumhur olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız” tanımlaması tiyatro sanatçıları içindir.

Dünyada, günümüzdeki anlamıyla çağdaş tiyatronun tarihi, bağ bozumu tanrısı Dionysos adına yapılan dinsel törenlere dayanmaktadır. İlk tiyatro şenliği MÖ 534 yılında Atina‘da yapılmıştır.

Osmanlı döneminde tespit edilebilen ilk tiyatro eseri Şinasi’nin “Şair Evlenmesi” olarak bilinmektedir. Ünlü şair ve yazar Namık Kemal tarafından yazılan ve 1873 yılında sahnelenen (Vatan Yahut Silistre) ise Türkçe yazılıp sahnelenen ilk eser olarak tarihe geçmiştir.

Siirt’in tiyatro ile tanışması, Halkevlerinin kurulduğu 1934’lü yıllara dayanır.

Tiyatronun gerçek anlamını bilmeyenler, rakkaselerin çıplak bir şekilde oryantal oyunlar sergilemesi olduğunu zannederler. Oysa, büyük bir sanat dalı olduğu, insanlara bilgi vermek açısından, hayattan kesitler sergilendiği tiyatronun gerçeğidir.

Şehrimizde, bir zamanlar SİSKAV tarafından kurulmuş tiyatro ekibi vardı. Önemli eserleri sahnelemiş ve büyük ilgi görmüştü.

Yine Şehrimizde sahnelenen tiyatro eserleri arasında zihinlerde iz bırakan

*Kibarlık Budalaıs,

*Çanakkale Zaferi ve Hilal-i Ahmer,

*Mihenk Taşları,

*Veyselkarani’nin Hayatı,

*Fareler ve İnsanlar,

*Ortaya karışık,

*Mem-u Zin

Gibileri var.

Maalesef, gerçek bir sanat dalı olan TİYATRO konusuna gereği gibi önem verildiği söylenemez. Oysa, tiyatro sayesinde hem topluma, hem yöneticilere yönelik öyle önemli mesajlar verildiği oluyor ki! Tabii anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az…

İyisi mi, tiyatro ile ilgili yazımızı bir anekdotla naktalamak olacak.

Anekdot şöyle:

Fransa Kralı Louis, eşi kraliçeyle birlikte tiyatroya gidecek. Eşi hazırlanmış, Kralın hazırlanmasını bekliyor. Tiyatro saatinin geçtiğini gören Kraliçe, Kral’a:

-Acele et, geç kaldık! deyince Kral gayet rahat bir tavırla geç kalmadıklarını ve tiyatroya vaktinde yetişeceklerini söyler.

Kral ve Kraliçe’nin gidecekleri bilindiği için, tiyatroda sahne alma işi de geciktirilmiştir. Kral ve Kraliçe kendilerine ayrılan locaya girdikten sonra, tyatro hemen başlar. Kral, Kraliçeye dönerek söylenir:

-Ben demedim mi tiyatroya tam zamanında varacağız, diye…

Kral’da olsanız, cumhurbaşkanı da siz siz olun sanatkârlara karşı saygısızlık etmeyin…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER