-Siirt; ekonomik faaliyetlerde ağırlığını tarım ve hayvancılığa vermelidir.
-Tarımda ana kalem Siirt fıstığı olmakla birlikte; sumak ve menengiç üretiminin de büyükçe bir yeri olmalıdır. Tabi bunları işleyecek ve ambalajlayacak tesisler de ihmal edilmemelidir. Bu üretimler Siirt markasıyla ve kalitesiyle sadece Türkiye’ye değil, tüm dünyaya pazarlanmalıdır. Pervari ve Şirvan başta olmak üzere tekrar küçükbaş hayvancılığın, bilhassa yayla hayvancılığı şeklinde geliştirilmesi için çalışmalar hızlandırılmalıdır. Bu vesileyle; atıl kalıp, şehre yığılan birçok köylümüzün tekrar araziye ve kırsala dönmesi sağlanabilir. -Koyun ve keçi yetiştiriciliği ve bilhassa Siirt’e has olan tiftik keçisi yetiştiriciliğinin eski günlerdeki gibi yaygınlaştırılmasıyla; et üretiminin yanı sıra, Siirt’in kaliteli ve organik beyaz ve otlu peynir üretimi misliyle katlanabilir. Ayrıca; tiftik, yün ve deri üretimi katlanır.
-Siirt’in tarım ile ilgili ana kalemlerinden biri bilhassa Pervari ile ünlenmiş olan kaliteli yayla balları üretimidir. İsim yaptığı için ve birinci sınıf kalitesinden dolayı zaten pazarı hazır olan bal üretiminde; kovan sayısı hızla arttırılarak, çok daha başka noktalara ulaşılabilir.
-Çalı formunda olup, Siirt haricinde birçok yerde yetişen sumak var, ancak Siirt’in kendine has kurak sıcağından ve kireçli toprak yapısından olsa gerek; tıpkı sınıfında en kaliteli olan Siirt fıstığı gibi, Siirt ve bilhassa Halenze sumağının kalitesi, tadı ve aroması bir başkadır. Kullanımı gittikçe yaygınlaşan sumak dikim alanlarının genişletilmesi için yapılan çalışmaları takdirle izliyoruz.
-Bu konuyla ve kendi alanıyla ilgili birçok konuda, ekibiyle birlikte güzel çalışmalar yapan bilgili, birikimli dinamik ve beyefendi tarım müdürümüz Ergün Demirhan beyi kutluyorum.
-Sanayi de ise; emek yoğun, yani daha çok insan çalışmasını sağlayan tekstil ve konfeksiyon gibi sektörler ön plana çıkarılmalıdır.
-Tekstil sektöründe, bu alana hâkim işadamlarının devreye sokulmasının yanı sıra, bu sektörde çalışacak elemanların, ağırlıklı bayan olmasını destekleme mahiyetinde, halk eğitim bünyesinde iş garantili, giyim ve dikiş kursları açılarak kursiyerler yetiştirilmek suretiyle; bu sektörde çalışacak elemanlar yetiştirilmelidir. -Yine; Siirt Üniversitesinin bünyesinde faaliyet gösteren meslek yüksekokulunda, tekstil bölümlerine ağırlık verilerek; gereksinim duyulacak teknik ara elemanlar, bölgenin bünyesindeki gençlerin bu vesileyle yetiştirilip, bu sektörde çalışacak duruma getirilmesi sağlanabilir.
-Bilhassa; battaniye, seccade ve yazılı pano yapımında kullanılan Siirt’in geleneksel ürünü tiftikten; ayrıca kazak, kaban, manto vs gibi kışlık tarzlarda; yüne alternatif giyim ürünleri geliştirilip, Siirt’e has ürünler, bu vesileyle; tekstil sektörüne kazandırılabilir.
-Ayrıca; emek yoğun işlerden olan, oyuncak sektörüyle, tespih, düğme ve boncuk yapımı gibi küçük sanayi tarzı atölyeler, organize edilebilir.
-Hammaddesi Siirt yöresine ait olan menengiç ve bıttım sabunu başta olmak üzere, yine menengiç yağlarından mütevellit krem ve kozmetik üretim atölyelerinin sayısı çokça arttırılabilir ve bu atölyelere de şampuan vs.’nin yanı sıra, çamaşır suyu, sıvı sabun ve hatta markalaştırılan kolonya üretimi yapılıp, bölgeye ve hatta komşu ülkelere pazarlanabilir.
-Siirt’imizi kalkınıp geliştirilmesi adına; bu konularda üzerimize düşen bir görev varsa, hazırız. Önceki günlerde; Siirt’in yaşanabilirlik ve iş imkânları başta olmak üzere, bir takım kriterlere göre yapılan sıralamada Türkiye’nin 78. ili olarak, en sonlarda yer alması durumu, bizi üzmesinin yanı sıra; hepimize olumlu bir şeyler yapma adına görevler yüklemektedir. Doğru yönlendirme; dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardandır. Onun için; Siirt’te yapılacak iş ve yatırımların, Siirt’e uygun olması ve doğru seçilmesi birinci düsturumuz olmalıdır.