Tüm Güneydoğuda olduğu gibi; Siirt’in standart kuru tarım ürünleri buğday, nohut ve kırmızı mercimektir. -Zamanında Siirt’te helvacılığın gelişmesinde rol oynayan susam da her ne kadar eskisi gibi ekilmese de, bizim çevrenin sıcağı seven önemli bir bitkisidir. -Ayrıca; bağcılık ve öte yandan da kavun yetiştiriciliği de önemlidir.
-Bugüne kadar kurak olan, step iklimi mahiyetindeki; yani sıcak ve nispeten az yağış alan ve yazları çok kurak geçen Siirt’in iklim yapısından dolayı, bahçe tarımından ziyade tarla tarımı yapılmaktaydı.
-Yine, suyun az bulunması nedeniyle; sulak bostanlardan çok daha fazla alan kaplayan bağlarda, başta üzüm olmak üzere; badem, fıstık gibi fazla su istemeyen bitkiler yetiştiriliyordu.
-Su isteği az olan tarım ürünleri açısından Siirt’in yıldızı, yüksek kalitesi nedeniyle son yıllarda gitgide ünlenen ve getirisi çok yüksek olduğu için, gitgide çok daha geniş alanlarda yetiştirilen Siirt fıstığıdır.
-Lakin iklim ve tarım açısından, Siirt’i; birisi küresel, diğeri ise lokal seviyede olan iki önemli değişim beklemektedir.
– Birinci etken; Petrol ve Kömür gibi Fosil Yakıtların çok tüketilmesinden dolayı ortaya çıkan yüksek Karbondioksit salınımının oluşturduğu sera etkisinden ötürü, gitgide tetiklenen “Küresel Isınma” sorunudur ki; bu durum, Siirt’in zaten sıcak olan ikliminin daha da fazla ısınmasına sebep olacaktır.
-İkinci etken ise; daha önceleri kuru bir iklime sahip olan Siirt’in, etrafını saran baraj göllerinin ortaya çıkardığı nem seviyesinin yükselmesi olacaktır.
-Sıcaklığı ve nemi arttıracak olan bu iki etkenin ortaya çıkaracağı ve neredeyse; tropikal iklime yakın özellikler göstermeye başlayacak bu yeni iklimde, hangi tropikal meyve ve sebzelerin mevcut toprak ve yer şekilleri yapısına ayak uyduracağının çalışmaları, tarımsal araştırmalar şeklinde yapılmalıdır. Eko-sistem işleyişindeki değişim nedeniyle ortaya çıkan bu yeni doğal yapıya uygun ürünlerin yetiştirilebilmesi ve adaptasyonu açısından bu son derce önemlidir.
– Belki de artacak sıcaklık ve nem ile birlikte oluşacak ılımanlık; rakımı düşük olan, ayrıca da; soğuk rüzgarlara karşı korunaklı ve bol güneş gören güney yamaçlarda zeytinlikler oluşturmayı mümkün hale getirecektir.
-Daha zayıf bir ihtimal gibi görünse de, Botan’ın güneyindeki kuytu vadi boylarında ve Dicle kıyısında; mandalina, portakal yetişen narenciye bahçeleri oluşabilecektir.
-Denemeden bir şey söylenemez.
-Bu nedenle, bilimsel destekli tarımsal araştırma ve saha çalışmalarına; biran önce, pilot uygulamalar şeklinde başlanmalıdır.