-Çevre Şehircilik ve İklim Bakan Yardımcısı değerli Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, klima kullanımı artışına vurgu yapan bir bölümü de içeren küresel iklim değişikliğinin yol açtığı tehditlere ilişkin gayet teferruatlı bir yazıyı kaleme almış. Bu yazının, çok çarpıcı, can alıcı ve önemli bölümlerinden biri olan bu kısmını, ilginç ve gayet faydalı bulduğum için, siz değerli okuyucularımıza olduğu gibi aktarmak istiyorum.
“ISINDIKÇA KLİMA AÇIYORUZ, KLİMA AÇTIKÇA ISINIYORUZ
-Artan sıcaklıklarla mücadele noktasında soğutucu kullanımı her geçen gün artış göstermekte, bu durum küresel bazda enerji kullanımını da yükseltmektedir.
-Uluslararası Enerji Ajansı “2023 Küresel Elektrik Piyasası” Raporuna göre küresel bazda tüketilen elektriğin yüzde 10’u soğutma alanında kullanılıyor. Sıcakların artış gösterdiği yaz dönemlerinde sıcak bölgelerde elektrik enerjisi ihtiyacı % 50 artış gösterebiliyor.
-Yüksek talep hem dağıtım şebekesi altyapısı hem de enerji üretimi üzerinde ciddi baskılar oluşturuyor. Yine Çin’de Şangay sakinlerinin istenen düzeyde serinletilebilmesi için bir saatte en az 800 ton kömür kullanımı gerekiyor. Buradan da görüleceği üzere artan emisyonlar sıcak hava dalgalarını daha da artırırken, sıcaklarla mücadele için daha çok enerji ihtiyacı oluşuyor, herhangi bir kesinti yaşanmaması adına da ne yazık ki daha çok fosil yakıt kullanılarak havaya verilen sera gazı emisyonlarında yükselmeye sebebiyet verilerek zarar boyutu artıyor. Yine UAE değerlendirmelerine göre soğutma sektörü küresel bazda salınan sera gazı emisyonlarının yüzde 3’ünden sorumlu durumda. Soğutucuların hem kullandıkları enerjinin üretiminden dolayı hem de soğutma gazı olarak kullanılan ve karbondioksitten daha yüksek küresel ısınma potansiyeline sahip gazları kullanması hiç şüphesiz soğutma sektörünün kümülatif sera etkisini daha da yükseltmektedir.
-Esasında bu durum yaşam tarzlarımızdaki değişikliğin de bir göstergesi. Anadolu insanı geçmiş zamanlarda, sıcak mevsimlerde daha serin olan yayla gibi alanlara çıkıyor, kışın da daha sıcak alanlarda kalarak enerji ihtiyacını asgari düzeyde tutardı. -Ancak günümüzde bu durumun tersine şahit oluyoruz. Sıcak mevsimlerde daha sıcak alanlara, soğuk mevsimlerde de daha soğuk alanlara gidiyor ve gerek ısınma gerekse de serinleme ihtiyacımızı karşılamak için ilave araç/ekipman ve daha yüksek enerji tüketiyoruz. “