Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
admin
admin

SİİRTLİ OLMAK (2)

Taşına, toprağına, bayrağına kurban olduğum memleketimin üç dilli kardeş şehrimin güzel insanlarına selam ve saygılarımla…

200’e yakın vakıf ve dernek var demiştik dünkü yazımızda.. Ama aldığım telefonlar ve bilgiler bu sayının çok daha yüksek sayıda olduğunu ortaya koyuyor.. Sadece bir ilçenin köy dernekleri bile düşündüğümden daha çokmuş ve bu da yazımdaki Siirtli portresini fazlasıyla ortaya koyuyor..

Düşünün, bir köy derneğinin başkanısınız ve gittiğiniz yerde bunu gururla söylüyorsunuz filanca köyün dernek başkanıyım diye.. Güzel de, siz ne yapıyorsunuz başkan deyince cevap yok.. Sadece başkan olmuş, taziye yapıyorlar ve bir de bayramlarda kurban keserek yemek yiyorlar.. Bir yerlere başkan  olduklarında filanca köyün başkanı diyorlar, bir toplum içine gittikleri zaman üstelik köyü kendisi temsil ettiği için başka bir yerdeki toplantıya da kendisi veya yardımcısıyla gidiyor.. Sözüm ona köyü temsil ediyor.. İlçelerde durum farklı mı? Biraz evet, daha çok insan, daha çok toplantı ve daha çok taziye oluyor.. Sonra  seçim zamanı meclis üyesi kim olsun tartışması.. İllerde durum farklı mı? Hayır.. Sadece zaman ve zemin değişik, bir de bulundukları konum.. Falanca memleketin il başkanı… Merak ediyorum nasıl bırakacaksınız o koltuklarınızı, bırakabilir misiniz? Tabii ki hayır.. Öyle ya seçimlerde delege seçmekten tutun da nereye ne kadar adam yerleştireceğine karar veren bir otorite… Allah seni başımızdan eksik etmesin nidaları, vallahi ben kendim için istemiyorum ama siz çok ısrar ediyorsunuz diye adayım, üstelik bir yere de kapak atarsa ohh ne ala..  Vallahi kendi için istememiş günahını almayalım.. Tabii ki görevi 20 sene bırakmaz, siz kolay mı zannediyorsunuz koltuk bırakmayı.. Üstelik gelen ne bilir ki, o her şeyi bilir.. İşte böyle.. Şöyle bir etrafınıza dönün ve bakın; 20-25 seneden aşağı bırakan var mı diye.. Lafa gelince gençlere çok önem veriyoruz ama icraata gelince gençler yok hükmünde.. Bu her alanda böyle maalesef.. Tabii ki başarılı yerler var, vakıf gibi dernek gibi, federasyon gibi.. Şöyle çalışmalarına bir bakın, muhakkak genç beyinler vardır.. Elbette gençlerimiz değişen dünya düzenini daha iyi algılıyor ve teknolojiyi iyi kullandıkları için daha çabuk entegre oluyorlar.. Peki biz ne yapalım? Artık kabuğumuza mı çekilelim derseniz, hayır derim.. Elbette biz de işin içinde olalım ama, yol gösterici olarak ve uygulayıcı olarak değil.. İster kabul edelim ister etmeyelim, ama gerçek bu Bizler de babalarımıza böyle yapmamış mıydık?

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER