Siirt, son bir asırdan beri sürekli göç veren bir il.. Çeşitli nedenlerden dolayı bir türlü gönüllerinden silemedikleri Siirt’ten ayrılmak zorunda kalan hemşerilerimiz; başta İstanbul, Mersin, Bursa, Ankara, Gaziantep ve son yıllarda da Yalova’yı tercih etmeye başladılar.
Sanırım İstanbul’dan sonra en fazla Siirtliyi bağrına basan il Yalova’dır.. En azından nüfus yoğunluğuna göre.. Ancak Yalova’ya ilk göç eden Siirtlilerin profili diğer illere göre zamanla bir değişim gösterdi.
İstanbul, Mersin, Ankara ve diğer illere göç edenlerin tamamına yakını iş bulma, kamu görevi ifa etme veya elindeki sermayeyi daha iyi değerlendirebilme, yatırım yapabilme amacıyla giderlerken, Yalova’ya ilk gidenlerin tamamına yakını emekli olmuş, ununu elemiş, eleğini asmış kişilerden oluşuyordu.. Sanırım ilk gidişler Yalova daha küçük bir ilçe iken 1980’lerin sonu 1990’ların başında gerçekleşmiş.
Bunların ilk öncüleri de 1960’lı yıllarda Batman’daki petrol tesislerinde görev alan ve daha sonra emekliye ayrılmış Siirtli hemşerilerimizdi.. Bunlara daha sonra Siirt il merkezinden gidenler eklendi.. Bunlara İstanbul ve Ankara gibi büyük metropollerde yaşamlarını sürdüren ve ancak belirli bir yaşa gelmiş o yoğun kalabalık ve trafikten bıkmış hemşerilerimizde eklendi.
Bir anlamda Yalova ve Termal Armutlu, Çiftlikköy ve diğer ilçeleri Siirtli emeklilerin yaşamlarının son demlerini geçirdikleri yerleşim birimleri oldu.. Ancak bu durum 2010 yıllarının başından itibaren değişmeye başladı.. Artık Yalova’ya yalnızca emekliler değil, aktif hayatın içerisinde olan kamu görevlileri, meslek sahipleri esnaf ve tüccarlarda bu eklendi.
Yalova’da artık nitelik ve nicelik bakımından bir Siirtli topluluğundan söz etmek mümkün.. Her geçen bu kentte daha çok çoğalan ve daha etkili olan Siirtliler gerçeği var.. Sivil Toplum Kuruluşları çatısı altında birleşebilen Siirtliler.
Bu konuyu yarın ki yazımızda irdelemeye devam edeceğiz.