Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

(Sıkkıtu Kıl Kalebet!) Ya da Türkçe Olarak Suratı Dönmüş)

Bizim SİİRTÇE lisanımızda bir deyimimiz vardır. Önceleri iyi olup da,

Bizim SİİRTÇE lisanımızda bir deyimimiz vardır. Önceleri iyi olup da, daha sonraları bozulanlar için kullanılan bir özdeyiştir, bu! Doğru yolu terk ederek, bozulmaya başlayanlar, iyi iken, kötülüklere yönelenler, merhametliyken, zorbalaşanlar, talanlara, vurgunlara karışanlar için kullanılan (SIKKITU KIL KALEBET) deyimi, hala kullanılan Siirtçe deyimler arasındadır!

Bu deyim, Türkçeye (SURATI DÖNMÜŞ) şeklinde tercüme edilebilir amma, taşıdığı mana itibarıyla yine de yorumlamak gerekli! Nasıl oluyor da insanın suratı döner! İşte, bunun bilinmesi gerekir. İyi hasletleri bir yana bırakınca, günah olan işleri yapmaya başlayınca kimi insanların yüzlerinde daha önce var gibi algılanan NUR, kendisini karanlığa terkeder. Bir zamanlar yüzüne baktığınız zaman (Maşallah vıççu ıt navvor = Maşallah mübareğin yüzünden nur akıyor) dediğiniz bu tip kimseler için artık (SIKKITU KIL KELEBET = SURATI DÖNMÜŞ!) denmeğe başlarsınız!

Geçmiş yıllarda, televizyon ekranlarından izlediğim zaman (Maşallah, yüzünden nur akıyor) diye tanımladığım biri vardı ki, son zamanlarda benim bakış açımla yüzü tamamen kararmış gibi! Şimdilerde, aynı zatı televizyon ekranlarında gördüğümde bir Siirtli olarak içimden (SIKKITU KIL KALEBET!) deyimini kullandığım çok oluyor!

İşlenen günahlar, yapılan zulümler, haksızlıklar, hırsızlıklar, yolsuzluklar yavaş yavaş da olsa, işleyenlerin suratlarına vurmaya başlar. Yüzlerindeki nuru alır. Suratlarını karartır. Bu bakımdan, geçmişte yüzüne baktığınız zaman (MAŞAALLAH) dediğiniz biri için (NEUZUBİLLAH!) demeğe başlarsınız!

Bu bir gerçektir ki, işlenen günahlar, işleyenlerin kalplerinin kararmasına yol açar. Nitekim Peygamber Efendimiz HAZRET-İ MUHAMMED (O’na al ve ashabına salat ve selam olsun)  bir hadisi şerifinde mealen: “İnsan bir günah işlediğinde kalbinde küçük bir siyah leke olur. Günahlarına devam ettikçe lekeler büyür ve zamanla bütün kalbi kaplar” buyurmuşlardır.

Evet, işlenen günahlar arttıkça, o günahları işleyenlerin kalpleri de o nispette kararır. Sonunda,  kalplerinin karanlığı, yüzlerine vurur. İşte Siirtçe Lisanımızla (SIKKITU KIL KALEBET = SURATI DÖNMÜŞ) dediklerimiz bunlardır.

Bu bakımdan, YÜCE RABBİMİZDEN niyazımız, bizleri günahlar işlemekten koruyarak,  kalplerimizi ve yüzümüzü karartmaması, olmalıdır!            

ANEKDOT

Köylünün biri, baksın diye köyün çobanına 50 koyun vermiş. Çobana, koyunlara bakması karşılığı gelirinin (Sütünün, peynirinin, yağının, yününün ve doğuracağı yavruların v.s.) yarısı verilecekmiş!

Aradan bir yıl geçmiş, çoban, kendisine 50 koyun veren köylünün huzuruna çıkmış. Elinde bir kap yoğurt, bir de post varmış. Selam verdikten sonra gösterilen yere oturmuş ve başlamış konuşmağa:

-Koyunların hepsi kısır çıktı. Hiç biri doğurmadı. Yünlerini hiç kırpmadım. Zaten, daha başta 12 tanesi çalındı. 32’si hastalıktan öldü. 5’ini kurtlar kaptı! Geriye biri kalmıştı. Onu sağmış, sütünü yoğurt yapmıştım. O da, uçurumdan düştü. Yetiştim, postunu yüzdüm. İşte post, işte yoğurdu. Kendime bir şey almadım. Onları da sana getirdim deyince, oyuna getirildiğini anlayan köylü yoğurt dolu kapı aldığı gibi, çobanın başına boca etmiş.

Arlanmaz çoban: konuşmuş:

-Allah’a şükür, hesabımı yüzümün akıyla verdim! derken, yüzünden akan yoğurdu da bir eliyle yalamağa başlamış!