İnsanoğlunun biyolojik anne ve babası var; Ona bakan ve büyüten.. Bir de onun yetişmesinde büyük emeği olan öğretmenler başta olmak üzere, çevresindeki bazı erdemli kişiler var.. Bunlar genellikle manevi baba olarak tanımlanır.
Bunlara ülkemizde bir de kurumsal bir baba, devlet baba ve Kemal Tahir’in deyimiyle devlet eklenir.. Çünkü gerçekten vatandaşlarımız devleti, yerine göre bir baba ve bir ana olarak görür.
Devlette zaman-zaman bazı aksaklıklar yaşansa da devlet genellikle bu fonksiyonları yerine getiriyor.
Yerine göre, tabiri caizse sopanın ucunu azıcık göstererek onu yanlış yola sapmaktan kurtarıyor.. Yerine göre, bir anne şefkatiyle onun sorunuyla ilgileniyor ve yerine göre bir babanın evladına karşı olan koruma iç güdüsünden daha güçlü bir duyguyla onu güçlü kolları arasına alıyor.
Bu durumu Vali Osman Hacıbektaşoğlu’nun çok sayıda kamu kurum ve kuruluş yöneticilerinin katılımı ile Şirvan ilçemizin köylerine yaptığı ve gün boyu süren gezisinde bir kez daha gözlemleme imkânı buldum.
Vali Hacıbektaşoğlu, kendisine yaşadığı sorunu aktarmak isteyen her vatandaşı büyük bir sabırla dinledi.. Çözülebilecek sorunlar konusunda yetkililere talimatlar verdi ve çözümü zaman içerisinde sağlanabilecek olanları da açık yüreklilikle dile getirdi.
Vali Hacıbektaşoğlu, yerine göre ders kitabından bir parça okumasını istediği kız öğrencinin kitabını çok yakından okuduğunu fark edip, gözlerinde bir kırılma kusuru olup olmadığının araştırılmasını, yerine göre yanına gelen ve işitme de sorun yaşadığını belirten 80 yaşlarındaki yaşlı dedenin hem işitme testinin yapılıp sonucuna göre işitme cihazı alınması talimatlarını verdi.
Özetle, devletin hem anne hem baba olduğunu gösterdi.. İnsan keşke bütün kamu görevlileri yıllar öncesinden bu tutum içerisinde olsalardı diye düşünmeden edemiyor.. Çünkü bu gerçekleşmiş olsaydı, yakın geçmişte yaşadığımız sorunlar muhtemelen yaşanmazdı.
Bu arada ziyaret ettiğimiz bazı okullardaki öğretmenlerimizin kılık, kıyafetleri gerçekten dikkat çekti.. Kıyafetten illa halen mevzuatta yer alan resmi kıyafeti kastetmiyorum.. Bizim geleneklerimizde yer alan, misafir geldiğinde üst başımıza dikkat etme, güzel giyinme hassasiyetimizi kast ediyorum,. Bazı öğretmenlerimizi bu alışkanlıktan uzak gördüm.