Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Metin ARITÜRK
Metin ARITÜRK

SİYASİ ÇÖZÜM BEKLENTİSİ!

9 yılı aşkın zamandır Suriye’de yaşanan iç savaş, sadece Suriye halkına zarar vermekle kalmamıştır ve bu savaştan en çok zarar gören ülkelerden biri olduk takip edilen yanlış politikalar sonucu… Sağ duyu sahibi bir çok vatandaşımız gibi önemli konuda hafızamı tazelediğimde; komşu ülkede start alan iç savaşın ilk günlerde Beşer Esad yönetimini devirme hedefini güden ABD’nin yanında yer aldık ve son zamanlarda yılların müttefiki diye ifade edilen bu ülkenin sayısız olumsuz davranışları nedeniyle uçağını düşürdüğümüz için aylarca aramızda soğuk rüzgarlar esen Rusya ile yakınlaşmaya başladık ve yaygınlaştırmayı hedefledik ikili ilişkilerimizi değişik alanlarda…

Ülkemiz yetkililerinin tüm ısrarlarına rağmen Suriye’de DEAŞ dışındaki diğer terör gruplarına tırlar dolusu ağır silah sevk etmeyi sürdüren ABD’nin diğer tüm olumsuzluklarını halkımızın bildiğine muhakkak gözüyle baktığımdan, gerek duymuyorum bir kez daha aktarmaya… Buna rağmen haklı beklentilerimizin tümüne yan çizen bu ülkeyle olan ticaret hacmimizin 100 milyar dolara ulaştırılacağından söz ediliyordu yine de… Tabii ki gözlerden kaçmayan bir çelişkiydi bu ve bu çelişkiye üzüntü duyuyordu kamu oyumuz…

Süper güçlerden biri olan Rusya’ya yakınlaşmamız nedeni, yıllarca stratejik ortak denilen ABD’nin üzen tutumlarıydı ve bu yakınlaşmayı tırmandırma arzusunu taşırken, ABD gibi güvenilir olmadığını sergilemiş oldu İdlib’te… Suriye sorununa siyasi bir çözüm üretmek gayesiyle Türkiye-Rusya ve İran’ın garantör devletler olarak bir araya geldikleri, bazı önemli mutabakatlara imza attıkları, herhalde unutulmuş değil… Rusya söz konusu mutabakatlara riayet etmeyerek başlangıçtan beri himaye ettiği Esad yönetimine İdlib’te de destek verdi ve böyle bir desteği olmasaydı rejim güçleri alçak saldırılarda bulunamazlardı asla!.. Bizler, Rusya’nın Esad rejimini desteklediğini, koruduğunu ve çıkarları nedeniyle tutumunu değiştirmeyeceğini de biliyorduk elbet… Yani, bu desteğin bilinmesine rağmen kabullenmiştik Rusya ve İran birlikte ile siyasi çözüm üretmeyi…

Yukarıda aktardığım gerçekler, dış politikada yanlışlıklar olduğunu belgelemektedir ve bu yanlışlar ağır bedeller ödememize yol açtı maalesef… Milyonlarca Suriye’li sığınmacıyı yıllardır bünyesinde barındıran ülkemiz 40 milyon doların üzerinde bir ekonomik kayba uğramıştır ve Suriye’de gerçekleştirilen askeri harekatların da maliyeti dikkate alındığında zararın ne denli büyük boyutlar arz ettiği daha iyi anlaşılacaktır kanımca…

Dünkü köşe yazımda da belirttiğim gibi, yarın öncelikli olarak İdlib konusunun görüşüleceği Erdoğan-Putin buluşmasının Moskova’da gerçekleşecek olmasını doğal karşılıyorum içinde bulunulan koşullar nedeni ile… İdlib’te hava desteğinden yoksunuz ve insani yardım yapılacağını belirten ABD Savunma Bakanı Mark Esper; “Suriye’nin İdlib vilayetinde Türkiye’ye hava desteği vermeyeceğiz!..” dediğine göre, siyasi çözüm üretmeyi zorlama adına ikili görüşmenin Moskova’da yapılması teklifini kabullenmek yadırganmamalı bence de… Niçin arzulanmayan noktalara geldiğimizi eleştirmenin ayrı, siyasi çözümü umursamamanın ayrı şeyler olduğunun unutulmaması, daha hayırlıdır yine de… Yüce önder Atatürk’ün “Askeri hareketler, siyasi faaliyetlerin ümitsiz olduğu noktalarda başlar..” sözü yanı sıra; “Ulus yaşamı tehlikeye girmedikçe, harp bir cinayettir” sözünün altını çizerek bugünkü ikili görüşmede siyasi faaliyetteki ümitsizliğin bitmediği sonucuna ulaşılmasını niyaz ediyorum kamu oyumuzun da duygularına tercüman olarak…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER