Dostoyevski’nin klasik değeri haiz romanlarından biri de (SUÇ VE CEZA)DIR. Yazarın en önemli yapıtlarından biri olarak gösterilir. Kitabın ana teması, hiçbir suçun cezasının kalmayacağının vurgulanmasıdır.
Zannedilmesin ki, işlenen suçlar cezasız kalacaktır. Bazı kimselerin suç işledikleri halde cezasız kaldıkları varsayılır. Oysa her suçlu, mutlaka cezasını bulacaktır. Bu İlahi adaletin gereğidir. Dünyadaki adalet terazisinde sapmalar, dengesizlikler olsa bile, İlahi adaletin mizanı miskal bile şaşmaz! KUR’AN-I KERİM’DE bu durum açık bir şekilde vurgulanmıştır.
Bu ülkede işleri vurgun, talan, dalavere olan mütegallibeler vardır. Özeleştirmelerle, kurgulanmış ihalelerle servetlerine servet katan ve kısa yoldan köşeyi dönen bu gibileri duyup, gördüğümüz zaman, işlenen suçların cezasız kalacağı vehmine kapıldığımız oluyor. Oysa her suçlu, mutlaka cezasını çekecektir. Biz görmesek de, bunun olacağını, hiçbir suçun cezasız kalmayacağını bilmeliyiz! Eğer ALLAH’A inanıyorsak, hiçbir suçun cezasız kalmayacağına inanmak durumundayız.
Bakın, size yaşanmış bir olaydan örnek vereyim. Geçmiş yıllarda tekelde memur olarak çalışan biri, emekli olduktan yıllar sonra dostlarına samimi olarak itiraf etmiş ve demiş ki:
-Çiftçilerden yaprak tütün alımı yaparken, bir balyayı on defa tarttığımız olurdu. Ambara ön kapıdan soktuğumuz tütün balyası, arka kapıdan tekrar kantara getirilir, tartılırdı. Alımlar bitikten sonra, bir şişe benzi dökerek ve bir kibrit çöpüyle ambarı yakardık. “Ambar nasıl yanmış, kim yakmış, gelsin de ispatlasınlar bakalım” derdik…
Yukarıdaki anekdotu bize nakleden, sözlerine şunları da ilave etti:
-Bana bunu anlatan tekel eksperi, hayatının son yıllarını yatalak olarak geçirdi!
Yani, kanundan sıyırmıştı ama İlahi Adaletten kendini sıyıramamıştı. İnsanlar er veya geç cezalarını bulurlar. Keşke, İlahi adaletin er-geç tecelli edeceğine inanabilseydik. O zaman (devletin malı deniz, yemeyen keriz!) zihniyetiyle köşeyi dönenlere, belki de acımak zorunda kalır, şairin dediği gibi:
“YİYİN EFENDİLER YİYİN, BU HAN-I İŞTİHA SİZİN,
DOYUNCA, TIKSIRINCA, ÇATLAYINCAYA KADAR YİYİN”
Derdik, Hiç merak etmeyin! Yaptıkları zulümler vurguncuların, talancıların yanlarında kar kalmayacak, elbette, fitil, fitil burunlarından gelecektir!
YORUMLAR