Gerçekten de şükürler olsun!!! Türkiye’de adalet mekanizması tıkır-tıkır işliyor. Adaletin keskin kılıcı, fakir-zengin, mevki sahibi, makam sahibi; hamal-çakkal gözetmeden herkese işliyor. Kuvvetler ayrılığı bütün ihtişamıyla ortada. Yasama, yürütme ve yargı birbirinden tamamen bağımsız!
Bu ülkede yargının gücü öylesine geniş ve dokunulmaz ki zaman gelmiş Başbakanlar, bakanlar bile asılmış, siyasi partilerin genel başkanları bakanlar, milletvekilleri, valiler, generaller, belediye başkanları ve daha nice yüksek mevkiler ihraz etmiş kişiler bile suç işledikleri için cezaevlerinde sürüm sürüm süründürülmüşlerdir! Zamanı gelmiş, Cihet-i Askeriyede genelkurmay başkanlığı yapmış olanlar dahi, terörist oldukları gerekçesiyle cezaevlerini boylamışlardır.
Bugün de cezaevlerimiz, bir zamanlar kendilerini güçlü vehmeden siyasi parti genel başkanlarıyla, milletvekilleriyle, belediye başkanlarıyla, gazeteci geçinen teröristlerle tıklım-tıklım doludur! İşte, ülkemizde adaletin ne kadar bağımsız olduğunun delili budur!
Siz bakmayın, Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü’nün ve benzeri kurumların raporlarına! Yaptıkları uydurma araştırmalara göre Türkiye Hukukun Üstünlüğü kategorisinde sözde 173 ülke arasında 148. sırada. Avrupa’da ise Rusya’nın gerisinde. Türkiye raporda Avrupa’da “demokratik olmayan” dört ülkeden birisi olarak göstermek hadsizliğinde bulunmuşlar. Vay edepsizler vay!!!
Ama öyle demeleri normal. Çünkü Avrupa ülkeleri bizi kıskanıyorlar. Sadece Adalet konusunda değil, ekonomik konularda da aynı kıskançlığı göstermektedirler!
Evet, ŞÜKÜRLER OLSUN Kİ Türkiye erkler ayrılığının tıkır-tıkır işlediği, adaletin zirvede olduğu, ekonomik anlamda vatandaşlarının REFAH İÇİNDE YÜZDÜKLERİ BİR KONUMDA…
KISKANANLAR CATLASIN!!!
KIZILAY HAFTASI!
Kızılay Haftası her nedense 29 Ekim – 4 Kasım tarihleri arasında kutlanmaktadır. Oysa Kızılay’ın ilk kuruluşu (HİLAL-İ AHMER) adı altında gerçekleşmiştir. (KIRMIZI HİLÂL) anlamına gelir. HİLAL-İ AHMER’İN kuruluş günü 11 Haziran 1868’dir. Veya günümüz deyimiyle KIZILAY’IN kuruluş günüdür. Derneğin adının (KIZILAY) olarak tespiti ise 16 Eylül 1922’dir.
Hilal-i Ahmer’in kuruluşunda meşhur Marko Paşa’nın büyük hizmetleri olduğunu da anımsatalım. Marko Paşa, Dr. Abdullah Bey, Kırımlı Aziz Bey ve Ömer Paşa gibi çalışma arkadaşları ile beraber Cenevre Sözleşmesi’ne Osmanlı Devletinin imza atmasını ve Kızılhaç’a benzeyen bir kurumun Osmanlı toplumunda da oluşmasına yardımcı olmuştur. (Hilal-i Ahmer) bilahare (KIZILAY) adını alarak faaliyetlerini sürdürmüştür.
Türk Kızılayının genel merkezi bilindiği gibi Ankara’dadır. Bütün illerde şubeleri vardır. Ülke genelinde tüm şubelerde çeşitli etkinlikler düzenlenir. Etkinliklerde Türk Kızılayı’nın kuruluş amacı ve yürüttüğü insani yardım faaliyetleri özellikle öğrencilere, gençlere ve kamuoyuna anlatılarak, Türk Kızılayı’na ve faaliyetlerine yönelik farkındalık yaratılmaktadır.
Kızılay’ın kuruluşunun yıldönümü kapsamında öncelikli olarak faaliyet alanlarına ilişkin tanıtımlar yapılmaktadır.
Kızılay bir yardım kurumudur. Felakete uğrayanlara din, dil, ırk ayrımı yapmadan yardım edilmesi gerektiği görüşünü prensip edinmiştir. İlk olarak İsviçreli bir yazarın çabaları sonucu İsviçre’de bir araya gelen muhtelif ülkelerden devlet adamları tek tek yapılan yardımın yeterli olmadığı görüşünden hareketle Cenevre’de toplanarak 1859 yılında İlk Yardım Derneği’ni kurdular. Bağımsız, yansız uluslararası bir kuruluş olan bu dernek daha sonra Kızılhaç adını aldı. Kızılhaç Derneği’nin kuruluşundan kısa bir süre sonra ülkemizde 11 Haziran 1868 yılında Yaralı Askerlere Yardım Derneği kuruldu. Dernek bir süre sonra Hilal-i Ahmer adını aldı. Hilal ay, ahmer kırmızı demektir. 16 eylül 1922’de derneğin adı değiştirilerek Türkiye Kızılay Derneği oldu.
Gerçekten dil, din, ırk ayırımı gözetmeden, dünyanın dört bir yanına hizmet sunan, savaş, deprem ve benzeri afetlerde çok önemli hizmetlere imza atan Türk Kızılay’ı övünç kaynağımızdır.
Kızılay haftası, bize göre kuruluş tarihlerinden hiçbirine uygun kutlanmıyor. Bize göre kutlamalar için 11 Haziran veya 16 Eylül’ün esas alınması gerekirdi.
TAŞLAMA
TÜRKİYE’DE ADALET
ZİRVEDEDİR MAŞALLAH
ADALETİN BÖYLESİ
NAZAR DEĞMEZ İNŞALLAH
KUVVETLER AYRILIĞI
HÜKÜMFERMADIR ELBET
BİRBİRİNDEN AYRIDIR
ÜÇ ERK VE DE ÜÇ KUVVET
(YETKİLER TEK BİR ELDE
TOPLANMIŞ) İFTİRADIR
ŞÜKÜR AVRUPA BİLE
BİZİ KISKANMAKTADIR
EKONOMİ RAYINDA
HIZLI TREN MİSALİ
SÜRATLE İLERLİYOR
HEM VALLAH, HEM BİLLAHİ!!!