Genellikle bir işte ya da bir kurumun işleyişinde duraklama döneminden sonra çökme dönemi başlar ve o iş ya da kurum oldukça zor ve zaman alıcı bir şekilde toparlanır.
Ancak, istisna kabilinden de olsa bunun tersi durumlarda gerçekleşmiyor değil.
Siirt Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün çalışmaları buna çok güzel bir örnek oluşturuyor.
Bir önceki müdür İzzet Murat yönetiminde geçen ve en iyimser deyimle duraklama ya da kayıp dönem olarak geçen beş koca yılın ardından göreve başlayan Ergün Demirhan bunun tam tersi bir manzarayı ortaya çıkarttı.
Adeta uyuyan bir devi uyandırdı. Hemen hemen her gün bu kurumun yeni bir çalışması ile ilgili bilgiler alıyoruz.
Kimi gün sulak alanlara. milyonlarca yavru balık bırakıldığına tanık oluyoruz.
Kimi gün Siirt’in yeşil altını olan fıstıkçılığın daha çok yaygınlaşması için yürütülen yoğun çalışmalar hakkında bilgi alıyoruz.
Kimi gün, bir zamanlar Siirt’in tarımında önemli bir yer tutan ancak son yıllarda unutulan bağcılığın gelişmesi için gerçekleştirilen çalışmalardan haberdar oluyoruz.
Kimi gün de tarımsal enstrümanın zenginleşmesi adına yapılan çalışmalar kapsamında yeni bir ürün olan Trabzon hurması fidanının dağıtıldığını görüyoruz.
Sahip olduğumuz özgün ürünlerin bir anlamda tapusu anlamına gelen coğrafi menşe tescilinin yapıldığı bilgisine sahip oluyoruz.
Bunlar bir yana Siirt’e kazandırılan hizmet binası ile tarım ve ağaç müzesi yeter.
Personel aynı personel aynı. Vali Kızılkaya’nın konuya ayrı bir ilgi göstermesi hariç imkanlar aynı.
Özetle yürütülen çalışmalar çok. Sayılabilecek gibi de değil. Siirt unutulmaz valilerimizden sayın Nuri Okutan’ın döneminin ardından tarımda ikinci altın dönemini yaşıyor.
Bu çalışmalarda, il müdürü Ergün Demirhan başta olmak üzere emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler
