Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cüneyt ARITÜRK
Cüneyt ARITÜRK

TEFECİLERE MAHKUM EDİLEN BÖLGEMİZ ÇİFTÇİLERİ

Türkiye genelinde çiftçiler gerçekten zor durumda. Bunun sonucu olarak toprağını terk eden çiftçilerin sayıları gün geçtikçe artmakta. Sonuç olarak tarım ülkesi olmak iddiamız da güme gitmektedir. Türkiye’nin saman bile ithal eder duruma gelmesinin başka bir izahı var mı. Buğdayı bile ithal eder hale düşürülen Türkiye’de ekmek fiyatlarına yakında katmerli bir zam gelecek. Çiftçilerin, çok zor bir durumda oldukları gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Bir medya patronuna 750 milyon dolar kredi veren Ziraat Bankası, çiftçilere kredi vermekten imtina ediyor, vermemek için adeta bin dereden su getiriyor. Özellikle Bölgemiz  çiftçileri Ziraat Bankasından kredi alamadıkları için TEFECİLERİN BATAĞINA SAPLANDIKLARINI belirtmektedirler. Çiftçilerimiz, bölgemizdeki arazilerinin “RİSKLİ” kabul edilmesinden ve kredi alımlarında ipotek olarak değerlendirilmemesinden yakınmaktadırlar.

Bin dönüm arazisi olan çiftçiye bile kredi kullandırırken, “iki kefil memur bul” denildiğini belirten çiftçiler, “buna, aslanı kediye boğdurmak denilir!” tabirini kullanmaktadırlar. Topraklarında, çok sayıda marabanın geçimini sağlamalarına karşılık, devlette görev yapan bir odacı kadar kredilerinin olmadığını belirten çiftçiler, doğu ve güneydoğu bölgelerinin üzerine konulmuş olan “RİSKLİ BÖLGE!” imajının kaldırılmasını ve arazilerinin ipotek edilmesi karşısında kredi verilmesini talep ettiler.

Çiftçileri desteklemekle görevli ve asıl amacı bu olan ZİRAAT BANKASININ, çiftçilerin yüzlerce dönüm arazisini ipotek kabul etmeyerek, kefalet için memur istemesi, bir başka tefecilik türünün ortaya çıkmasına yol açmıştı. Kefil olacak memurlar, kefalet ücreti isteyerek, bir nevi tefecilik yapıyorlardı!

Çiftçiler bu durumlarından yakınırken “bu gidişle, çiftçiliği terk etmekten başka çâremiz kalmayacak!” diyerek sıkıntılarını dile getirmektedirler.

Çiftçilerimizi, tefecilerin elinden kurtarmanın zamanı gelmeyecek mi…

EMEKLİLERİN DURUMU VE EYT’LİLER

Emekliler, dün büyük bir heyecan içinde maaşlarına yapılacak zamla ilgili açıklamayı bekliyorlardı. Maaşlara yapılacak zamları heyecanla beklemelerinin sebebi, ek zammın açıklamanın bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılacak olmasıydı. Bu durum, emeklileri beklentiye sokmuştu. Tabii, beklenti büyük olunca, yaşanan hayâl kırıklığı da büyük oldu.

Büyük bir beklenti içine sokulan SSK ve Bağ-Kurs emeklilerin, umduklarını bulmadıklarını, memur emeklilerinin ise durumlarının ele alınmamasına tepkili olduklarını söylemeğe gerek yok.

Türkiye’de, emekliler gerçekten çok zor koşullar içinde. Hele, 2000 yılı öncesi emekli olanlar mağduriyet içinde, ayrı bir mağduriyet yaşıyorlar. Emeklilerin durumlarını, yasalarla garanti altına almak gerekir. Milyonları ilgilendiren bu sorun, günübirlik kararlara ve siyasilerin günübirlik takdirlerine bırakılamaz!

Gerçekçi bir emekli sisteminde, öncelikle taban aylığı tespit edilmelidir. T.C. Emekli Sandığı, SSK, Bağ-Kur ve diğer emeklilere, verilecek taban maaşın günümüz şartları içinde en az 4 bin TL olması gerekir. Bu taban ücret üzerinden intibak yapılarak memurlar, işçiler, Bağ-kKurlular ve diğer emekliler hizmet yıllarına, tahsil durumlarına göre değerlendirilebilirler. O zaman, bir haksızlık söz konusu olmaz. Emekliler arası haksızlıklar giderilmiş olur.

Tabii, bu arada EYT’lilerin (Emeklilikte yaşa takılanlar)ın durumlarının da çözüme kavuşturulması gerekeceğini anımsatalım.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER