Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ahmet ARITÜRK
Ahmet ARITÜRK

Terkedilen Bir Siirt Geleneği (İd Il Hızen=Hüzün Bayramı)

Ramazan Bayramını idrak etmemize iki gün kaldı. Cumartesi günü arife günü, Pazar  günü bayram! Acaba milletçe Bayram atmosferine uygun bir durumda mıyız. Yoksa, Siirt Arapçamızdaki tabirimizle bir (İD IL HIZEN = (HÜZÜN BAYRAMI) daha mı yaşayacağız!

Biz Siirtlilerin geçmişe ait gelenek ve göreneklerimiz çoktur. Zaman içinde bunların çoğu terk edilmiştir. Bu gelenek ve göreneklerimizden biri de  (ID’IL HIZEN-HÜZÜN BAYRAMI)  olarak tabir edilenidir.

Geçmiş yıllarda herhangi bir ailenin Ramazan Bayramı ile Kurban Bayramı arasında bir mevtası olursa, o aile için o yılın KURBAN BAYRAMI (İD’IL HIZEN-HÜZÜN BAYRAMI) olurdu. Herhangi bir Siirtli Kurban Bayramından sonra ve Ramazan Bayramı öncesi vefat etse, o aile için de yine o yılın  RAMAZAN BAYRAMI (İD’IL HIZEN-HÜZÜN BAYRAMI) sayılırdı.

(Id’ıl Hızen)in Türkçe karşılığı (HÜZÜN BAYRAMI) demektir. O yıllarda muhtemelen nüfusu 10-15 bin dolaylarında olan Şehrimizde, Siirtli atalarımız, (Biz bayram yaparken, falanca komşumuzun, filanca akrabamızın yıl içinde mevtası vardı. Gidelim de, onu teselli edelim) düşüncesiyle ziyaret ederlerdi. Zaten, mevta sahibi de, böyle ziyaretlere hazırlıklı olur, tıpkı taziyelerde olduğu gibi, evinin kapısını açık tutardı. Neyse ki, nüfusun 150 binlere dayandığı, köylerden Şehre göçenlerle kültür erozyonuna uğrayan Siirt’te bu adet artık unutulmuş ve tedavülden kalkmıştır! İslami olmayan böyle bir geleneğin artık geçerliliğini yitirmiş olmasında isabet vardır.

Yoksa, biz kadim Siirtlilerin örf ve adetleriyle değerlendirecek olsaydık, idrak edeceğimiz Ramazan Bayramı, son 9 ay  içinde aile fertleri ölmüş olan yüzlerce aile için HÜZÜN BAYRAMI olacaktı.

İyi ki, İslam dinine de ters düşen bu geleneğimiz artık uygulanmıyor.

Söz, taziye ziyaretlerinden açılmışken, yazımızı bir Nasrettin Hoca fıkrasıyla renklendirelim istedik.

Anekdot şu:

Nasrettin Hoca Merhum, GÖRÜCÜ USULÜ görmediği bir hatunla evlendirilmişti. Gerdek gecesi yüzünü gördüğü çirkin kadından bir an evvel kurtulmak için, evinin yanındaki dükkânına gitmişti. O sırada, iş yerine birkaç kadın girerek:

Hoca Efendi, mahallede bir taziye evi var. Acaba ev nerede? diye sormuşlar.

Hoca da, kendi evini tarif etmiş. Evin yolunu tutan kadınlar, az sonra geri gelmişler. Hoca’ya çıkışmışlar:

Hoca efendi, biz sana taziye evini sorduk, sen bizi düğün evine gönderdin. Bu ne iştir! demişler.

Hoca dertli dertli cevap vermiş:

Ölü evindeki taziye 3 gün sonra bitecek. Gittiğiniz evdeki taziye ise ömür boyu sürecek.

TAŞLAMA

“TURP’UN BÜYÜĞÜ DAHA

DÖKÜLMEDİ” BUYURMUŞ

HAVSALAMIZ ALMIYOR

BU NE BİÇİM BİR TUPMUŞ

 

TURP GİBİ SAĞLAM DURMAK

YAKIŞAN BUDUR BİZE

EKONOMİ TURP GİBİ

ŞÜKÜRLER HALİMİZE!

 

HEYBESİNDE MİLLETİN

EKONOMİ TURPU VAR

EKONOMİ TURPUNDAN

DAHA BÜYÜK TURP MU VAR

 

MİLLETİN HEYBESİNDEN

BU TURPU ÇIKARINIZ

BAŞKA TURPLAR VAR İSE

SAVCIYA BIRAKINIZ

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER