Teröre karşı el birliğiyle mücadele edilmesi gerektiğini savunanların kimileri, bu söylemlerinde samimi olmayan davranışlar sergilemektedirler. Son zamanlarda samimiyetsizliğini sergilemekte olan ülkelerden biri, ülkelerimiz arasında ticari hacmin yüksek olduğu Almanya’dır. Bu ülke, Türkiye’yi hedef alan terör gruplarını himaye ederken, demokratik hakları bahane ederekten terör yasalarında değişiklik yapılması gerektiğini dile getirmekte, göçmenler konusunda mağduriyetimize yol açan bir tutum sergilemekte, Gümrük Birliği Anlaşmasını güncellememek için gayret göstermektedir.
Fethullahçı Terör Örgütü’nün kilit isimlerinden biri olarak aranan Adil Öksüz’ün de Almanya’nın değişik yörelerinde görüldüğü istihbaratı doğrultusunda bu ülkeye nota verildiğini Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun medyada yer bulan; “FETÖ firarisi Adil Öksüz’ün Almanya’da olduğuna, hatta nerede yaşadığına dair bazı haberler çıkmaya başladı. Biz de Dışişleri Bakanlığı olarak Almanya’ya resmi olarak bir nota verdik…” ifadelerinden öğrenince, Adil Öksüz denen bu hainin Almanya’da bulunuyor olmasına rağmen gereği yapılarak yakalanıp iade edilmemesi durumunda, ilerleyen süreçte bu ülkeyle olan ilişkilerimizi tekrardan düzeltme imkanının zorlaşacağını düşünmeden edemedim.
Almanya, iki ülke arasındaki dostluğa gölge düşüren tavrını referandum sürecinde ortaya koymuş ve terör konusunda çifte standart uygulayarak kendisine duyulan tepkiyi tırmandırmıştı. Şimdi, Dışişlerimizin 15 Temmuz alçak darbe girişiminin kilit isimlerinden biri olan hainlerden Adil Öksüz’ün Almanya’da olduğu ve yakalanarak iade edilmesi talebi karşısında durumu ciddi şekilde araştırıp, ülkelerinde ise yakalayarak iade etmesi durumunda iki ülke arasındaki soğukluk giderilmiş olacak ve böyle bir tavır iki tarafa da yarar sağlayacaktır.
Teröre lanet yağdıranların teröre destek vermeleri, kabul edilebilir bir durum değildir. Dışişleri Bakanlığımızın firarda olan hainlerden Adil Öksüz’ün Almanya’da görüldüğü istihbaratı üzerine bu ülkeye resmi olarak nota verip yakalanarak iade edilmesini istemesi, hakkımız olan bir taleptir ve isabetlidir. Bunu belirtirken, vatandaşlarımızın duygularına da tercüman olarak, ülkemiz yönetiminin terör grubu olarak ifade ettiği terör gruplarına silah ve malzeme yardımı yapan ABD’nin, ülkemiz bekasına son vermek için 40 yıldan beri sinsice faaliyet sonrasında hain ve alçakçe darbe yapmaya kalkışınca maskesi düşen din istismarcısı şarlatanın defalarca ülkemize iade edilmesi taleplerine kulaklarını tıkamaya devam eden ABD’ye de resmi bir nota gönderilmelidir diyorum.
Kahrolsun tüm terör grupları ve onlara bir şekilde destek verenler!