Yıl içinde 14 MART günleri TIP BAYRAMI olarak kutlanır. Tıp Bayramı kutlanırken, zihinlere takılan istifhamlardan biri de şu. “Tıbbın Babası Hazret-i Lokman mı, Hipokrat mı!” Batı Dünyası Hipokrat’ı öne çıkarsa da, biz Müslümanlara göre TIBBIN BABASI HAZRET-İ LOKMAN’DIR. İşin gerçeği şu ki biz de Batının etkisi altında kalarak mezun olduklarında doktorlarımıza (HİPOKRAT YEMİNİ) denilen metni okuturuz.
Önce, Hipokrat’ın kim olduğuna, Hipokrat Yemini’nin ne olduğuna açıklık getirelim. Hipokrat, Batı âleminin pozitif tıp biliminin kurucusu ve ‘Tıbbın Babası’ olarak kabul ettiği şahıstır. Milattan Önce 460 yılında Bodrum’un karşısındaki bizim İstanköy, Yunanlıların Kos adını verdikleri adada doğduğu sanılmaktadır. Tıpla uğraşan bir aileden gelmektedir, babası Herakleides de zamanın ünlü hekimlerinden biridir. Hipokrat gözlem ve deneye dayanan tıbbın kurucusudur. Hastalıkların bir nedeni ve bunların fiziksel ve gerçekçi bir açıklaması olduğunu ortaya koymuş ve tıbbın bir bilim haline gelmesine öncülük etmiştir. Hipokrat için ‘tıbbı, dinden ayıran kişi’ tanımlaması da yapılabilir, çünkü o çağlarda, dinsel ve felsefi inançlar doğrultusunda uygulama yapan bir tıp anlayışı hâkimdi. Hastalıkların tanrıların gazabından ve tabiatüstü güçlerden kaynaklandığına inanılırdı. Hekimler o dönemde aynı zamanda din adamları, tapınaklar da hastane idi. Hekimlik kehanete, büyüye ve fizik dışı güçlere inanılarak yapılırdı.
Hipokrat Yemininin aslında Hipokrat’ın kendisi tarafından değil, onun ekolüne mensup bir öğrencisi tarafından 5. yüzyılda yazılı hale getirildiği kabul edilir. İki bin yıldan beri de eğitimini tamamlayan her hekim mesleğini uygulamaya Hipokrat Yeminini ederek başlamaktadır.
Bu yeminin başlıca iki bölümü vardır. Birinci bölümde, hekimin tıp öğrencilerine, ikinci bölümde ise hastalarına karşı olan sorumlulukları ve yükümlülükleri belirtilir. Hastaya zarar vermemek, daima onların iyiliklerini düşünmek, ağrılarını gidermek, ötenaziye ve çocuk düşürmeye karşı çıkmak ve hastalara ait sırları saklamak bu yeminin temel özellikleridir:
Günümüzde tıp fakültelerini bitiren öğrencilere, bu yeminin biraz değiştirilmiş şekliyle yemin ettirilerek diplomaları verilir. İşte günümüz hekimlerinin yaptıkları Hipokrat yemini:
“Hekimlik mesleği üyeleri arasına katıldığım şu anda, hayatımı insanlık yoluna adayacağımı açıkça bildiriyor ve söz veriyorum. Hocalarıma saygı ve gönül borcumu her zaman koruyacağıma, sanatımı vicdanımın buyrukları doğrultusunda dikkat ve özenle yerine getireceğime, hasta ve toplumun sağlığını baş görev sayacağıma, benden hizmet bekleyen kimselerin sırlarına saygılı olacağıma ve onları saklayacağıma, hekimlik mesleğinin onurunu ve temiz töresini sürdüreceğime, meslektaşlarımı kardeş bileceğime, din, milliyet, ırk, siyasi eğilim ya da toplumsal sınıf ayrımlarının görevimle hastam arasına girmesine izin vermeyeceğime, insan hayatına kesinlikle saygı göstereceğime, baskı altında kalsam bile tıp bilgilerimi insanlık değer ve yasalarına karşı kullanmayacağıma, açıkça, özgürce ve namusum üzerine ant içerim.”
İslam dinine göre ise “Tıbbın Babası” bir PEYGAMBER OLDUĞU konusunda işaretler bulunan HAZRETİ LOKMAN’DIR.
Hz. Lokman’ın ölümsüzlük iksirini dahi bulduğu, ancak formülünü kaybettiği veya yok ettiğine dair efsaneler mevcuttur. Formülü nasıl kaybettiği ise değişik kaynaklarda değişik şekillerde anlatılır.
Bu vesileyle Hazret-i Lokman ruhuna sahip ve Hipokrat yeminine sadık bütün doktorların 14 Mart Tıp Bayramlarını kutluyoruz.