Piyasadaki kesatlığın tırmanışta olması, zorunlu ihtiyaçlarını karşılamaktan daha da uzaklaşan esnafı koyu/koyu düşündürüyor ve bu gerçeği bazı esnaf vatandaşlarımızın yakınmalarından anlıyorum. Daha önceleri de fırsat buldukça bu konuya değindiğimde, bazı esnafların işyerlerine kilit vurması nedenlerinden birinin her geçen gün sayıları artan AVM’ler olduğunu vurguluyordum ve bu görüşümü muhafaza etmekle birlikte, küçük esnafı sıkıntıya sokan asıl neden üzerinde de bir kez daha durmak isterim.
İstisnalar haricinde her ailenin işsiz çocukları vardır ve bu vahim durum yetmiyormuş gibi, milyonlarca insanımız da ücret dengesizliğinin mağduru olmaya devam etmektedir. Ücretleri dolgun olanların işsiz çocukları var ise de maddi sıkıntıları ücret dengesizliğinin kurbanı olanlar gibi değildir ve yıllardır ücret dengesizliğinin giderileceği vaat edildiği halde, gerçekleştirilen uygulama söz konusu dengesizliğin daha da büyümesine yol açmaktadır. Ücret artışlarının yüzde oranı üzerinden yapılması, daha çok ücret alana yarıyor ve ücret zamlarına karar veren yetkililer bu gerçeği herkesten fazla bildikleri halde, beklentiler doğrultusunda bİr uygulamayı önemsememektedirler.
Ülkemizde insanca yaşam hakkının sadece kendilerine ait olduğu zihniyetiyle hareket edenler, maalesef yüce makamlara halk sayesinde geldikleri gerçeğini görmezlikten geliyorlar. Dünyanın hiçbir ülkesinde ülkemizde olduğu gibi bir ücret dengesizliği söz konusu değil ve bu gerçeğin ilgililerce görmezlikten gelinmesi nedeni, karar vericilerden şefaat dileyen dar gelirlilerin kendilerini sorgulamamalarıdır.
Zorunlu ihtiyaçlarını karşılama şansını yitiren vatandaşlarımızın haklı feryatlarının ne zaman dikkate alınıp/alınmayacağı noktasında sağlıklı bir tahmin yapamam ama, mağdur edilenlerin kendilerini sorgulayıp karar vermemeleri durumunda hiçbir zaman mağduriyetten kurtulmayacaklarını çok iyi biliyorum.
YORUMLAR