Hayat şartlarının her geçen gün daha da ağırlaştığı ülkemizde, milli gelir dağılımındaki adaletsizlikler yüzünden milyonlarca insanımızın mağduriyeti, Dolar ve Euro’da olduğu gibi tavan yapmaktadır ve ilgililerin bu konuda “ümitsizliğe kapılmayın” demelerine tepki duyan vatandaşlarımız; “Paramızın değer yitirmesinden etkilenmeyenlere göre hava hoş… Nasıl olsa, onlar insanca yaşam koşullarının en iyisine sahipler… Ülkemizin milyonlarca işsizi ne yapar, nasıl geçinir hususunu önemsemeyenler, asgari ücretlilerin de yakınmalarına aldırış etmiyorlar. Neymiş efendim? Kaynak gerekir… Kaynak var aslında… Her alandaki savurganlıkları önlemek, devlet kurum ve kuruluşlarındaki aşırı harcamaları kısmak ve ayrıca, ücretlerde adilliği sağlamak, asgari ücretin düşünülenden daha yüksek oranda gerçekleşmesini sağlayacaktır. Savurganlıkların önenmesi ve yüksek ücret almakta olanların ücretleri bir müddet için dondurularak onların ücretlerine öngörülen artışı asgari ücrete tahsis etmek mümkün… Yeter ki istensin… Yok, sadece bu ülkede yaşamak sadece bizim hakkımızdır zihniyetinden vazgeçilmeyecekse, kimseler bizlere ümitsizliğe kapılmayın diye nutuk çekmesin… Çünkü, böyle bir söylem milyonlarca insanımızın mağduriyetini gidermez…” ifadelerini seslendiriyorlar.
Bu söylemlerle tepkilerini dile getirenler, kendilerini sorgulama gereğini duysalar, günü geldiğinde mağduriyetlerine çözüm üretmeyenleri yüce makamlarından alaşağı edebilecek güce sahip olduklarını da anlayacaklardır sanırım. Taraflara hatırlatırım!.