Topkapı Sarayı 3 Nisan 1924 tarihi itibarıyla ve Meclis-i Mebusanın (Türkiye Büyük Millet Meclisi) kararıyla MÜZEYE DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞTÜ. (DARISI BEŞTEPE SARAYININ DA MÜZEYE DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE) diyerek müzeye çevrilişinin yıldönümünde Topkapı Sarayının yapısını anımsatalım istedik.
İstanbul tarihinin görkemli bir tanığı olan Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı yapılıncaya kadar Osmanlı padişahlarına ev sahipliği yapmış görkemli bir yapıdır. Günümüzde o dönemin ihtişamlı hatıralarını yaşatan bir müze konumunda. Dünya tarihinde yeni bir dönem açan İstanbul’un fethinin ardından Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Topkapı Sarayı, 1478 yılından beri Haliç ve Boğaz’a hakim bir konumda, gururla yükseliyor.
Osmanlı İmparatorluğunun idare merkezi Topkapı Sarayı, tarihi boyunca 4 binden fazla önemli kişinin ağırlandığı yer olmuş. Buraya kimler gelmemiş ki? İmparatorlar, krallar, komutanlar, elçiler, tüccarlar, din adamları. Dünyanın dört bir köşesinden tarihin en önemli kişilikleri, Osmanlı padişahlarının huzuruna çıkmak için İstanbul’u ziyaret ettiklerinde Topkapı Sarayı’nda karşılanmış. Hazine Odası, Harem ve Saltanat Kapısı gibi bölümlerden oluşan avlulu bir yapıya sahip Topkapı Sarayı, inşa edildiği ilk zamanlardan beri Osmanlı’nın kalbi konumunda olmuş ve imparatorluk ışığı, buradan tüm cihana yayılmış…
Topkapı Sarayı; çok büyük, çok gizemli ve çok estetik. Ayrıca çok eğlenceli! Topkapı Sarayı etkinliklerine katılırsan ne demek istediğimizi anlarsın. Mesela Sarayda Baklava Günü, Topkapı Sarayı’nda Sümbül Zamanı ve Topkapı Sarayı Şenlikleri gibi etkinlikler, kesinlikle katılmaya değer!
Topkapı Sarayı; Marmara denizi, İstanbul Boğazı ve ve Haliç arasındaki tarihi İstanbul yarımadasının ucunda bulunan Doğu Roma Akropolü üzerindeki 700.000 metrekarelik bir alana kurulmuş. Cumhuriyetin kuruluşunun ardından müzeye dönüştürülen yapı, günümüzdeki adres ismiyle Fatih semtinin Cankurtaran Mahallesi’nde bulunuyor ve 300.000 metrekarelik bir alana yayılmış durumda.
Topkapı Sarayı’nın tarihi, 1460; müzenin tarihi ise 3 Nisan 1924 yılında başlıyor. Fatih Sultan Mehmet komutasındaki Osmanlı ordusunun İstanbul’u 1453 yılında fethetmesinin ardından 1460 yılında yapımına başlanan Topkapı Sarayı, 1478 yılında tamamlanmış ve Fatih Sultan Mehmet’le beraber otuz birinci padişah Sultan Abdülmecit’e kadar geçen yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlı’nın idare, hazine, eğitim ve sanat merkezi olmuş. 19. yy’nin ortalarına kadar Osmanlı padişahlarına ev sahipliği yapmış Topkapı Sarayı, daha sonra yerini Dolmabahçe Sarayı’na bırakmış.
Günümüzde yaklaşık 300.000 arşiv belgesi, o döneme ait silah ve araç-gereçten oluşan harikulade koleksiyonları ve Kaşıkçı Elması gibi paha biçilemez hazinelerin yanı sıra kutsal emanetleriyle Topkapı Sarayı Müzesi, dünyanın en büyük saray müzelerinden biri konumunda. Yapısı gereği sürekli bakıma ihtiyaç duyan Topkapı Sarayı, arada sırada restorasyon çalışmalarına sahne oluyor; yani bazı bölümler zaman zaman ziyarete kapanıyor. Tüm güncel bilgileri Topkapı Sarayı Müzesi Resmi web sitesi aracılığıyla edinebilirsin.
Topkapı Sarayı’nın tek mimarı yoktur. Fatih Sultan Mehmet tarafından tasarlanan bu kompleks yapı, dönemin en ünlü mimarları olan Alaüddin’in baş mimarlığında inşa edilmiş ve zaman içerisinde Davud Ağa, Mimar Sinan, Sarkis Balyan, Acem Ali gibi isimlerin çalışmalarıyla geliştirilmiştir.
Topkapı Sarayı; üçü limanda, dördü karada olmak üzere yedi kapılı sur içerisinde kasır, köşk, cami, divan, devlet dairesi, mutfak, koğuş, harem ve bahçe gibi yapılardan oluşur. Topkapı Sarayı’nın mimarisi büyüleyicidir; Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı mimarisinin tüm özelliklerini bu yapıda toplamış!
Topkapı Sarayı’nın bölümleri, birçok yapıyı barındıran dört avlu ve bir haremden oluşuyor. Kara tarafından Sur-ı Sultani, deniz tarafından ise Bizans surlarıyla şehirden ayrılan saray, anıtsal girişi Saltanat Kapısı (Bab-ı Hümayun) çevresinde şekilleniyor. Saray, iki ana bölüme ayrılmış. Bunlardan ilki, hizmet bölümü Birun; diğeri ise iç örgütlenme yapılarını kapsayan Enderun. Tüm bölümler içerisinde Osmanlı mimarisinin, sanatının ve zanaatının en nadide örneklerini görmek mümkün. Yapıların ince işçiliği, özellikle Topkapı Sarayı çinilerinde kendini belli ediyor.
YORUMLAR