Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ahmet ARITÜRK
Ahmet ARITÜRK

TÜİK İLE ENAG’IN ENFLASYON TESPİTLERİ ARASINDA UÇURUM VAR!

TÜİK bilindiği gibi bir devlet kurumu. Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı bir kuruluş. Açık adı (Türkiye İstatistik Kurumu)dur. Bu isim altında faaliyet gösterir. Resmi istatistik programları hazırlamak, program ile belirlenen istatistiksel faaliyetlerin yürütülmesini organize etmek ve uygulanmasını sağlamak, Ülkenin ekonomi, sosyal konular, demografi, kültür, çevre, bilim ve teknoloji alanları ile gerekli görülen diğer alanlardaki istatistiklerini derlemek, değerlendirmek, analiz etmek ve yayımlamak gibi görevleri vardır. Ancak,  Resmî istatistik sonuçlarının bilimsel ve teknik açıklamalarını yapmak. Resmî istatistiklerin üretimi sırasında kullanılacak istatistiksel yöntemleri, tanımları, sınıflamaları ve standartları, ulusal ve uluslararası normlara uygun olarak belirlemekle mükelleftir.

Peki, TÜİK bunları yaparken, ulusal ve uluslararası normlara uygun bir şekilde mi yapıyor. Elbette ki hayır. Bunu nereden biliyoruz. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ile arasındaki uçurumdan. TÜİK’E göre 2022 yılı enflasyon oranı yüzde 78.62. ENAG’A göre ise yüzde 175.55. Yani, ENAG’IN verdiği enflasyon rakamı TÜİK’İN  verdiğinin 2 katından da fazla. Arada, 3-5, hatta 10 puanlık bir fark olsa, (BU KADARLIK KUSUR, KADI KIZINDA BİLE OLUR) diyeceğiz ama, 97 puanlık bir fark var. Yani, bunu iyi niyetle meydana gelmiş bir hata olarak göremeyiz.

Diyebilirsiniz ki, YALAN RAKAM VEREN   ENAG’TIR. Olabilir, bizim buna da bir itirazımız yok. İki kurumun yetkilileri bir televizyonda açık oturuma çıksınlar, verilerini karşılıklı olarak ortaya koysunlar, biz de YALANCI KİM anlayalım, kararımızı ona göre verelim. Gerçi, görünen köye kılavuz istemez ya!!!

İSMAİLLER VE KURBANLAR!

Kurban Bayramına şunun şurasında 3 gün kaldı. 8 Temmuz Cuma günü  Kurban Bayramının Arifesi. Hacı adayları Arife günü Arafat Dağına çıkarak Hacı olacaklar. 9 Temmuz 2022 Cumartesi günü ise Kurban bayramının birinci günü.

Kurban Bayramının öncelikli özelliği, HAC FARİZASININ, bu dönem içinde ifa edilmesidir. Ancak bu yıl da geçen yıl olduğu gibi iki yıldan beri süregelen KORONAVİRÜS PANDEMİSİ nedeniyle Suudi Arabistan hacı adayları sayısına sınırlama getirilmiş bulunulmaktadır. Sözün özü, bu yılın Kurban Bayramı yine koronavirüs pandemisi gölgesinde kutlanacak bir bayram olacaktır.

Kurban Bayramının ikinci önemli özelliği ise, bayram günlerinde kesilen Kurbanlardır. Kurbanların kesilmesinin elbette çok önemli hikmetleri vardır. Müslümanları birbirine kaynaştırmayı ve yardımlaşmayı teşvik yanında Kurban kesmek, İSMAİLLERİN KAN DİYETİ olarak vurgulanır.

Kurban Kesmek bütün mezheplerde sünnettir. Hanefilere göre VACİP, Şafiilere göre ise SÜNNET-İ MÜEKKEDE olan kurban kesimini ihmal etmemek gerekir. Zaten, VACİP ile SÜNNET-İ MÜEKKEDE aynı anlama gelen dini terimlerdir. Özellikle, Şafii Mezhebinden olan Müslüman kardeşlerimizin dikkatlerini çekiyor ve gücü olup da kurban kesmeyenler için PEYGAMBER EFENDİMİZ HAZRET-İ MUHAMMED’İN (O’na al ve ashabına salat ve selâm olsun) “GÜCÜ OLDUĞU HALDE KURBAN KESMEYENLER CAMİLERİMİZE YAKLAŞMASINLAR” Hâdis-i Şeriflerini anımsatıyoruz.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                   

Mali durumu iyi olan Müslümanlar bayramın ilk gününden başlayarak KURBANLARINI KESECEKLER ve çok önemli bir görevi ifa etmiş olacaklar. Yine Bayramın birinci günü güneşin doğmasından kısa bir süre sonra camilerde BAYRAM NAMAZI kılınacak.

Bayramlar sevinç, neşe, yardımlaşma, kaynaşma, birlik beraberlik içinde olunması gereken günlerdir. Kurban Bayramında, kurban kesilmesinin hikmeti, Hazret-i İBRAHİM’İN rüyasının tahakkukudur. Hazret-i İbrahim, Hacer Anamızdan bir erkek çocuğu olması durumunda, en sevdiği şeyi HAZRET-İ ALLAH (CELLE CELELÜHÜ)  için kurban olarak kesmeyi adamıştır. Hazret-i İsmail büyüyüp, oyun oynayacak çağlarda bir çocuk olunca, Hazret-i İbrahim’e bir rüyayı sadıka yoluyla adağı hatırlatılır. Hazret-i İbrahim, adağını yerine getirmek için koçlar kurban eder, aynı rüya üç defa tekrarlanır. Arttırılarak kesilen kurbanlıklar adağın yerine geçmez. Kedisine (En sevdiği şeyi adadığı) anımsatılır. Hazret-i İbrahim, en sevdiği şeyin Oğlu İsmail ve dolayısıyla kendisinden istenilenin İsmail’i kurban etmesi olduğunu anlayarak, kurban olarak Hazret-i İsmail’i kesmek için beraberinde dağa götürür. Evden gidince, en sağlam bıçaklarını bileyerek beraberinde götürür ki, bir an önce İsmail’i kesebilsin.

Hazret-i İbrahim ve Hazret-i İsmail birlikte dağa doğru giderlerken, Şeytan, Hacer Annemize giderek, İbrahim’in, İsmail’i gördüğü bir rüya için kurban edeceğini söyler. Analık duygusunu tahrik ederek müdahale etmeye ve önlemeye teşvik eder, Ancak, Hacer Annemiz, Eşi Hazret-i İbrahim’e inanmakta ve O’nun, Allah’ın emri dışında bir iş yapmayacağına güvenmektedir. Bunun için, taşlayarak şeytanı kovar. Şeytan, bu defa Hazret-i İsmail’i kandırmak ister. O’na da, babasının gördüğü bir rüya için kendisini keseceğini söyler. Babasına itaat etmekten vazgeçirmeğe çalışır. Ancak, Hazret-i İsmail de babasının, Allah’ın emri dışına çıkmayacağını belirterek, o da taşlayarak şeytanı kovar. Son çare olarak tekrar Hazret-i İbrahim’e yönelen şeytan, O’nu kandırmak istese de, aynı şekilde taşlanarak kovulur. İşte, Hac farizası sırasında uygulanan ŞEYTAN TAŞLAMA OLAYI bunun temsili olarak tekrarlanmasıdır

Hazret-i İbrahim büyük bir teslimiyet içinde gözlerini bağladığı Hazreti İsmail’i kesmek için en keskin bıçağını defalarca boynuna vurmasına karşılık, kayaları bile paramparça eden bıçak, Yüce ALLAH’tan aldığı emirle, İsmail’i kesmez. O sırada Hazret-i Cebrail, yine Yüce ALLAH’ın emriyle cennetten aldığı bir koçu İsmail’e bedel olarak kesilmek üzere “ALLAH-U EKBER” tekbirleriyle Hazret-i İbrahim’e getirir ve Hazret-i Allah’ın emrini ileterek, İsmail’in yerine cennetten getirilen koçu kurban kesmesini söyler. Bunu duyan Hazret-i İbrahim de (LE İLEHE İLLALLAHU VALLAHU EKBER) diyerek tekbir getirir ve Cenab-ı Hakkı ulular. Bu duruma şahit olan Hazret-i İsmail de (ALLAH-U EKBER VELİLLEHİL HAMD) diyerek tekbir getirir. İşte, Kurban Bayramında getirilen TEŞRİK TEKBİRLERİNİN DE ÖZETLE GEREKÇESİ BUDUR.

TAŞLAMA

TÜİK MİDİR, ENAG MI,

KİMDİR YALAN SÖYLEYEN

ARADA UÇURUM VAR

ŞAŞIRTICI GERÇEKTEN

BİR AÇIK OTURUMDA

KARŞI KARŞIYA GELSİN

ATIŞSINLAR GÖRELİM

YALAN RAKAMLAR KİMİN

HADİ, NEYSE DER İDİK

YÜZDE ONLUK FARK OLSA

AMA FARK BİR UÇURUM

İKİ KATTAN DA FAZLA

LOKMAMIZI ÇALAN KİM

TÜİK MİDİR GERÇEKTEN

LOKMAMIZI ÇALANA

BİN LÂNET OLSUN BİZDEN

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER