Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fatih ARITÜRK
Fatih ARITÜRK

Türk Medyası!!!

Son 22 yıllık dönem gazeteciler, yazarlar, aydınlar için baskıcı, sansürcü bir dönem olmuştur. Öyle ki, Türkiye tutuklu gazeteci sayısında dünyada birincilik zirvesine oturmuş bulunmaktadır. Başkan Yardımcıları, bakanlar, hatta bizzat Cumhurbaşkanı bile sürekli olarak gazetecilere çatmaktadır! Gazeteciyseniz ve Hükümetin icraatlarını övdünüz mü, sizden iyisi yok! Ama hükümeti eleştirmeğe, yermeğe, icraatlarını tenkit etmeğe, yanlışlarını gündeme getirmeğe yeltendiniz mi, işiniz zor!

Maalesef kimi gazeteciler(!) “dalkavukluğu” kendilerine iş edinmişlerdir. İktidarı, hükümeti, Cumhurbaşkanını, Başkan Yardımcılarını bakanları, iller düzeyinde valileri, diğer yetkilileri alkışlar, “gözlerinin üzerinde kaşları var” denilmesine bile yanaşmazlar!

Türkiye’de özgür medya yoktur. Kendi içinde 4 sınıfa bölünmüş bir medya vardır. Bunlar:

*Havuz Medyası,

*Paralel Medya,               

*Merkez Medya ve

*Anadolu Medyasıdır.

Bir öz eleştiri yaparak belirtelim ki, maalesef, ülkemizde GERÇEK ANLAMDA gazetecilik yapanların sayıları oldukça azdır ve giderek azalmaktadır.

Türkiye’de, tutuklu ve hükümlü gazetecilerin sayısının, dünyanın bütün ülkelerinden daha çok olduğu düşünülürse, medyamızın işlevini giderek yitirmesinin sebebi daha iyi anlaşılacaktır. Bugün için ülkemizde medyanın üzerinde yoğun bir baskı vardır. Bunun böyle olduğu tutuklu, hükümlü gazetecilerle, işlerini kaybeden gazetecilerin sayılarının yüksekliğinden belli olmaktadır.

Şu anda söyleyenin adını anımsamıyorum amma, beynelmilel bir gazeteciye ait olduğunu bildiğim bir anekdot vardır. Anekdotun orijinali olmazsa bile: “Yöneticilerin hoşlarına giden her haber, her yorum magazindir. Haber ve yorum odur ki, yöneticileri kızdırsın veya en azından düşündürsün!” şeklinde algılanacak bir ifadeydi.

Gerçekten çok güzel ve bütün meslektaşlarımız tarafından örnek alınması gereken bir gazetecilik anlayışı. Yöneticileri kızdırmayan, kızdırmak şöyle dursun alkışlayan, pohpohlayan haberler, yorumlar elbette ki magazin hükmündedirler. Gazeteci yolsuzlukların, haksızlıkların, noksanlıkların, eksikliklerin, aksaklıkların üzerine gidebilendir. Bunu yaparken zaman – zaman yöneticileri kızdıran veya en azından (bunu neden böyle yaptım, keşke böyle yapmasaydım) diye düşündürecek haberler, yorumlar yapandır. İşte bunu yapabilen gazeteci, gerçek anlamda gazetecidir. Alkışlamakla, pohpohlamakla gazetecilik yapılmaz. Böyle yapanlar, sadece bulundukları toplumlara değil, hatalarını sürdürmelerine sebebiyet vermek açısından yöneticilere de en büyük zararı verirler! Çevremize baktığımız zaman, medyanın, medya olmaktan çıktığına, magazinleştiğine tanık olmaktayız.

Bu düşünceler içinde, yine de tutuklu ve hükümlü meslektaşlarımız başta olmak üzere bütün meslektaşlarımızın (10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü)nü kutluyoruz.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER