Yanlış anlaşılmalara mahal vermemek açısından belirteyim ki YÜCE ALLAH’A şükürler olsun Müslüman bir kimliğe sahibim. Kendimi bildim bileli İslamın ve imanın şartlarını mümkün mertebe yerine getirmek çabası içindeyim. Bunu belirttikten sonra asıl konuya gelelim.
Bilindiği gibi, asıl derdi iş ve aş olan zavallı milleti oyalamak için son günlerde çok önemli bir hizmet ifa edilecekmiş gibi, anayasa değişikliği gündeme getirildi. Anayasa değişikliği gündeme gelirken, hemen belli çevreler seslerini yükseltmeğe başladılar. Anayasanın değişmez ilk üç maddesinin de değiştirilmesi gerektiğini söyleyenler var. Bunlardan biri de Anayasa Camiinin Baş İmamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalın’dır. Aynı zamanda Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan bu zat-ı muhterem, 1921 ve 1924 Anayasalarını örnek göstererek Cumhuriyetin kuruluş ayarlarına dönülmesi gerektiğini ve yeni hazırlanacak anayasaya (Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir, dini islamdır) maddesinin konulmasını öneriyor.
Şimdi, Müslüman kardeşlerim (bundan daha güzel ne olabilir) düşüncesinde olabilirler. Peki, bu zatı muhteremin dediği gibi (Türkiye Cumhuriyetinin Dini İslamdır) hükmünü anayasaya koyduğumuzu, hatta ilk maddesi yaptığımızı düşünelim. Haliyle bu tanımın içini doldurmak gerekmez mi! Yoksa, laf olsun diye (Devletin Dini İslamdır) demişsin ne yazar.
Anayasaya böyle bir madde konulduğu zaman, bütün medeni hukuktan vazgeçmek ve yerine şeriat hükümlerini ikame etmek gerekecek! O zaman, yaşam tarzımızda neler değişecek, bir de ona bakalım.
Önce, aileden konuya yaklaşalım. İslamiyette dört kadınla evlenmeye cevaz vardır. Yani, (Türkiye’nin dini islamdır) tanımlamasını yaptıktan sonra, dört kadınla evlenmek isteyen erkeğe (evlenemezsin) demek hakkın kalmaz. Üstelik erkek, mehrini vererek mahkeme kapısına dahi gitmeden eşini boşamak hakkına sahiptir. İslami tabirle buna (TELAK-I SELASE) denilir. Yani, ÜÇ TALAKLA BOŞAMAK.
Antrparantez belirteyim ki, İslam dini çok evliliği getirmemiştir. İslamiyet öncesinde Araplar arasında 5-10 hatta daha çok kadınla evli erkekler vardı. Cariyeler de cabasıydı. İslam dini, buna sınırlama getirmiş ve şartları ağırlaştırarak, erkeklerin çok kadınla evlenmelerinin önüne set çekmiştir.
Gelelim bir başka konuya. Anayasaya (Dini İslamdır) hükmünü koyduğunuz zaman, her türlü müskirat (içki) imalatının yasaklanması, alınması, satılması, içilmesinin de yasak edilmesi gerekir. Yani bütün barları, pavyonları, içkili mekanları kapatmak anayasal bir zorunluluk olur!
Plajlarda, kadınların denizlere girmesi yasaklanır. Erkekler de ancak haşemayla denize girebilirler! Genelevlerin, umumhanelerin kapanması gerekeceği zaten tartışmasız bir kural olacaktır.
Resmi kurum ve kurulmuşlarda erkeklerin ve kadınların birlikte çalışmalarının caiz olup olmayacağı, aynı şekilde eğitimde kız ve erkek öğrencilerin bir arada okuyup okumayacakları konusunda fetvalar gerekecektir. Bu konularda Diyanet İşleri Başkanlığı ile, BOYNUKALIN gibi profesörlere çok iş düşecektir!
İslam dininin haram kabul ettiği uygulamalardan biri de FAİZDİR. Bu durumda, birer faiz müessesesi olan bankaların kapatılmaları, kredi kartlarının ortadan kalkması, iş yeri kurmak ve diğer ihtiyaçlar için kredi alınması gibi işlerin caiz olup olmayacağı gündeme gelecektir.
Örnekleri daha çok sıralayabiliriz. Ancak bu kadarla iktifa ederek, şimdi Anayasaya (Türkiye Cumhuriyetinin Dini İslamdır) hükmünü koymak isteyenlere soruyoruz. Bunlar yapılacak mı, yapılmayacak mı! Daha doğrusu yapılabilir mi, yapılamaz mı! Sadece, göstermelik (Türkiye’nin dini İslamdır) denilmekle, insanlar Müslüman olmuyorlar. Anayasaya dinle ilgili bir hüküm konulacaksa (TÜRKİYE’NİN DİNİ ADALETTİR) denilmesi en uygun olanıdır.
Kur’an-ı Kerim’de yer alan ve Cuma hutbelerinin sonunda okunan “Gerçek şu ki, Allah adaleti, iyiliği ve akrabaya yardım etmeyi emreder; yüz kızartıcı işleri, fenalığı ve azgınlığı yasaklar. O, düşünüp öğüt alasınız diye size öğüt veriyor” hükmüne kulak verelim. Yüce Allah’ın öncelikle ADALETİ EMRETTİĞİNİ anımsayalım, Anayasaya (Devletin dini islamdır) hükmünü koysan da, tatbik edemedikten sonra boş havanda su dövmeye benzer.
Anayasanın ilk üç maddesini değiştirmeğe uğraşacağınıza, öncelikle kafalarınızı değiştirin!
TAŞLAMALAR
KANDIRILMIŞLAR BUNLAR
HAİN OLUP ÇIKMIŞLAR
SUÇLUDUR ZAMANINDA
O SAHİP ÇIKMAMIŞLAR
ÇOBANLAR KUZULARA
SAHİP ÇIKMAZSA ŞAYET
KURTLAR KAPAR GÖTÜRÜR
BU GERÇEĞE DİKKAT ET
İŞ VERİP, AŞ VERSEYDİN
İŞLERİ NEYDİ DAĞDA
KUSURU KENDİMİZDE
ARAYALIM BİRAZ DA
ÖLDÜREN KÜRT, ÖLEN KÜRT
BUDUR İŞİN GER8ÇEĞİ
BÜTÜN BUNLAR OLMAZDI
BÖLÜŞSEYDİK EKMEĞİ
BÖLGE HALA AĞADAN
AŞİRET REİSİNDEN
NELER NELER ÇEKİYOR
AGAH MISIN BUNDAN SEN
AŞİRET REİSİYLE,
AĞAYLA KOL-KOLAYKEN
MARABAYI DAĞLARA
KİMDİR SENCE SEVKEDEN