Ulusal ve yerel basınımızda son zamanlarda cumhur ve millet ittifaklarının dışında, HDP’nin kaptanlığında üçüncü bir ittifak kurulduğu duyuruluyor.. İttifaka katılan partilerin demeçleri medyada yer aldığı gibi, temsilcileri tüm kanallara davet edilerek, kendilerini ve ittifakı tanıtmaları sağlanıyor.
Bundan bir süre önce, Sosyalist Güç Birliği adı altında yeni bir ittifak kuruldu ama onlardan birkaç köşe yazarı dışında, medyamızda hiç söz eden olmadı.. Bunun nedeni bu ittifakı oluşturan parti ve oluşumların, solun etnikçi, mezhepçi, liberal ve emperyalizm güdümündeki kesiminden uzak, antiemperyalist, kamucu ve laik bir sınıf siyasetini savunmaları olabilir diye düşünmeden edemiyor insan.
Türkiye Komünist Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Sol Parti ve Devrim Hareketi tarafından kurulan Sosyalist Güç Birliği’nin kuruluş bildirisindeki şu paragrafta yazılanlar, bunu açıklamaktadır; “Devletin tüm kademelerine ve toplumsal yaşama egemen olan tarikatlara, bilimsel düşünceyi ve tüm özgürlük alanlarını yok ederek başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm toplumu dinselleşmeyle baskı altına almaya çalışan gericiliğe karşı, laiklik için bir araya geliyoruz. Tarikat ve cemaat kadrolaşmaları tasfiye edilmelidir. Eğitim birliği sağlanmalı, tarikat ve cemaat okulları ile yurtları kapatılmalıdır.”
Oysa emperyalistler yıllarca çalışarak ülkeyi bu hale getirdiler.. Tam da bunu, Ilımlı İslam Cumhuriyetine dönüştürecek iktidarı ve muhalefeti bulmuşken, pişmiş aşa su katacak böyle bir ittifakın sesini duyurmasına tabii ki kimse izin vermez!..