Türkiye’nin en büyük sorunu ne Suriye, ne Libya, ne Kanal İstanbul, ne de başka bir şeydir. En büyük sorun, İŞSİZLİKTİR. Özellikle gençlerin ve hele hele üniversiteli gençlerin işsiz olmaları, aç kalmalarıdır. Türkiye’de genç nüfusun yüzde 28’i işsizse bundan daha büyük bir tehlike yoktur.Bu ülkede 2 milyona yakın işsiz üniversite mezunu genç vardır. Kimileri, ailelerinin desteğiyle ayakta durmağa çalışırlarken, kimileri de çaresizliğe dayanamamakta ve İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel Ünli gibi intihar etmek yolunu seçmektedirler.
Bu zavallı kızcağız, sosyal medya hesabında yaptığı son yorumunda “Yemek kartımda sadece 1 lira kaldı” notunu düşmüş ve çaresizlikten bunalıma düşerek intihar etmek yolunu seçmiştir. Elbette, seçtiği yol, yanlış bir yoldur. Yüce ALLAH kimseleri bu durumlara düşürmesin!
Son günlerde, İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin yemek konusunda boykotta olduklarını duymuşsunuzdur. İstanbul Üniversitesi yemekhanesinde, 3 buçuk liraya sabah, öğle ve akşam olmak üzere günde 3 öğün yemek yenilebiliyordu. Ancak üniversite yönetimi bu uygulamaya 1 Ocak itibariyle son verince ve sadece bir öğün yemek verilmeye başlanınca, öğrenciler haklı olarak boykota gittiler. Düşünün birinci yemek (kahvaltı) 3,5 TL’den verilirken, ikinci öğün (öğle yemeği) 18.5 TL’den verilecek. Yani, iki öğün yemek için her öğrenci günde 20 TL para ödeyecek. Para miktarı ayda 600 TL’ye tekabül etmekte. Peki, öğrencinin diğer ihtiyaçları olan yurt, pansiyon gibi barınma, sadece üniversiteye gidip gelebilmek için şehir içi vasıtalara ödeyeceği parayı düşünün, bu öğrenci, asgari ücretle çalışan bir işçinin çocuğu olsa, asgari ücretin tümünü üniversitede okuyan çocuğuna gönderse yetmez!
Üniversite öğrencilerinin çoğu, hem okumak, hem de geçim için ek işlerde çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Tabii, iş bulabilirlerse. Bir öğrenci düşünün ki hem okul derslerini çalışacak, hem de geçinebilmek için bir iş yapacak. Böyle bir öğrenciden nasıl bilim adamı çıksın!
Üniversiteler ve üniversite öğrencileri bir ülkenin geleceğidir. Üniversiteleri gelişmemiş hiçbir ülkenin kalkınması mümkün değildir. Çok sayıda üniversite açmakla öğünmek yerine, kaliteli eğitim yapacak üniversitelere ihtiyaç vardır. Bu bakımdan her üniversite öğrencisi, üniversite hayatı boyunca devletin sorumluluğunda ve bütün ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır. Kalkınmanın anahtarı üniversiteler ve üniversite gençleridir. Üniversiteleri sayısal olarak arttırmak değil, kalite olarak geliştirmek gerekir. Bugünkü üniversitelerde görülen eğitim ve öğretim, inanın ki, bundan 30-40 yıl önceki liselerin düzeyinde bile değildir.
Hem mevcut durumda, bir üniversite öğrencisi mezun oluncaya kadar devlete ve ailesine kaça mal oluyor, bunu hesaplayın ve kararı verin. Üniversiteden mezun olacak ve iş bulamayacak öğrencilerden bu ülkenin ne faydası olabilir! Yazıktır, günahtır. Eğitim ve öğretimi soktuğunuz duruma bakınız da biraz sıkılınız, utanınız!!!
TAŞLAMALAR
BİLİN EN BÜYÜK SORUN
İŞSİZLİK BU ÜLKEDE
VE HALA TÜRKİYE’YE
MÜLTECİLER GELMEDE
İŞ YOK, AŞ YOK, EKMEK YOK
NE YAPACAK BU MİLLET
ÜNİVERSİTELİLER
BİLE İŞSİZDİR, HAYRET
HALA KANAL İSTANBUL
PEŞİNDEDİR HAZRETLER
YETMEDİ Mİ BUNCA RANT
GENÇLER İŞ İSTER BEYLER
BETONA DÖKMEK MİDİR
DOLARLARI İŞİNİZ
ÇOK KALMADI YAKINDA
ÇEKİLECEK FİŞİNİZ
Kahrolsun ABD emperyalizmi ve onu yöneten syonist faşist zihniyet.