Anadolu insanı, inancına bağlı bir topluluktu. Atalarımız, “HAYRAT-I CARİYE” olarak, asırlar sürecek vakfiyeler kurmuşlar, bu vakfiyeler sayesinde, ölümlerinden sonra bile hayır sayfalarına, sayfalar katılmasını amaçlamışlardır.
Siirt gibi bir Şehre bakıyoruz, o kadar çok vakıf gayrimenkuller var ki, atalarımızın ne kadar inançlarına bağlı olduklarını bundan öğrenmemiz mümkün. Ancak ve maalesef, daha önce vakfiyeler kurulur ve mevcut vakıflara ilaveler gerçekleştirilirken, şimdi bunun tam tersi olmakta, vakfiyeler, aleni bir şekilde yağmalanmaktadırlar.
Güres Caddesi üzerinde, vakıf olduklarını duyduğumuz, bildiğimiz, bu yüzden yıllarca dokunulmayan ve yeşil alan olarak kalan güzel arsaların üzerlerinde koca-koca inşaatlar yer almış, bulunuyor. Oysa bunları vakfedenler, bizim atalarımızdı, şimdi yağmalayan bizleriz.
Han-ı Yağmaya dönüştürülmüş vakıf gayri menkullerin yağmalanmalarına bu hızla devam ederse, kısa bir süre sonra tükenecekleri muhakkak. Ziyaret (Veyselkarani) tümüyle vakıf arazi üzerinde kurulmuş bir beldedir. Peki, orada gayrimenkul sahibi olanlar, bunu nasıl becermişler! Sorgulamak gerekmiyor mu. Bakınız, vakıf arazi üzerinde koca bir belde oluşmuş. Bu arazilere konanlar, Beldeye yapılacak yatırımlara bile engel olmak peşindeler. Sadece Ziyaret Beldesi mi! Elbette ki hayır! Siirt İl Merkezinde yağmalanan vakıf araziler, metrekare olarak belki Ziyaret beldesinin 3-5 katıdır.
Tehlikeli olan bir durum var o da şu. Tapu yenilemelerinde, eski tapulara itibar edilmiyor. Meselâ, bir arsa vakıf iken el değiştirmişse, yeni tapusuna, bidayette vakıf olduğu kaydı düşülmüyor. Bu yüzden, vakıf gayrimenkullere bulaşmak istemeyenler dahi, bilmeden, vakıf gayrimenkul alabilmektedirler.
Yeni tapular verilirken, özellikle bir gayrimenkulün evveliyatında “VAKIF” olduğu biliniyorsa, bunun mutlaka tescil edilmesi gerekir. Hiç olmazsa, vakıf alım, satımına bulaşmak istemeyenleri, kendi istemleri dışında alışveriş yapmağa yol açılmamış olur. Vakıflar Genel Müdürlüğü, bunu gerçekleştirmek için gerekirse bir yasa teklifinin hazırlanarak TBMM’sinden yasalaştırılmasını isterse, çok yerinde bir uygulama olur. Vakıf alım satımı düşer. Vakıf almak zulmüne girmek istemeyen de korunmuş olur. Bizden söylemek.