Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Dicle Elektirik Reklam

VALİYE BAK, VALİYE!

Birkaç günden beri gündeme

Birkaç günden beri gündeme getirilen skandal mahiyetinde bir haber var. Kırklareli Valisi Orhan Çiftçi hakkında medyada çıkan haberler gerçekten çok düşündürücü.  Evli ve 3 çocuk sahibi olan Kırklareli Valisi Orhan Çiftçi (52) iddialara göre 2 yıla yakın süreden beri Meltem Ö. (48) adlı kadınla birliktelik kurmuş ve bilahare ayrılmak istemesi üzerine karşı çıkan kadına şiddet uygulamış. Kadının, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığına  verdiği ifadesinde:

“Orhan Çiftçi ve beraberindeki 4 kişi beni Bursa’da ormanlık bir alana götürerek 2 saate yakın darp etti. Bu kişilerin elinden, Çiftçi’nin zorlamasıyla, ayaklarının altını öperek kurtuldum” demiş.

Anne-babası hayatta olmayan Meltem Ö. Bursa’da tek başına yaşıyor. Ö., 30 yıla yakın bir süredir bir kamu kurumunda çalışıyor. 20 yıl önce başından bir evlilik geçen Ö.’nün evliliği bir yıl sürmüş.

Şimdilerde Kırklareli Valisi olan Çiftçi, 2014’te Mudanya’da kaymakam olarak görev yaparken Meltem Ö. ile ilişki yaşamaya başlamış. İkilinin ilişkisi 2016 yılı ortalarına kadar sürmüş. Bağcılar Kaymakamı olarak atanan Çiftçi, Ö.’ye, kendisinden ayrılmak istediğini söyleyince de Ö., kabul etmemiş. Çiftçi, Ö’den uzaklaşmaya çalışırken ikili arasındaki tartışmaların dozu da artmış. Ö., kendisinin de Çiftçi’ye yönelik hakarete varan ifadeler kullandığını söylüyor. Bu durumun gerekçesini ifadesinde şöyle anlatmış: “Talep ettiği bir konudaki ısrarı beni kadın olarak ve kullanma biçimi olarak çok sarstı ve psikolojimi bozdu. Kadınlık gururumla oynamaması için onu uyardım. Daha önce de bir vali ile ilişkimin olduğunu ve o süreçte çok acı çektiğimi anlattım. Bağcılar’da kaymakam olarak görevine başlarken makamına gittim, kendisinden herhangi bir beklentimin olmadığını söyledim. Sadece ara dedim. Ancak hakarete uğradım. Ben de kendisine hakaret ettim. İntikam almak için günde sadece bir kere aramasını söyledim. Terk edilmiş olmak bende bir intikam duygusu oluşturdu.”

Geçen yıl, 8 Mayıs’ta Çiftçi ve Ö. Bursa ile Mudanya arasında yer alan Bademli’de bir mağazanın önünde buluşmak için anlaşmışlar. Ancak Çiftçi, yalnız değilmiş. Çiftçinin arabasına eşlik eden bir araçtan inen bir kişi Meltem Ö.’ye saldırmış. Olay yerindeki kamera kayıtlarına Ö.’nün, bir kişi tarafından çenesinin altından yumrukla vurularak darp edildiği yansımış. O sırada Çiftçi de otomobilden çıkarak arbedeyi izlemiş. Çiftçi ile birlikte gelen kişiler Ö.’yü de otomobile bindirerek Bademli-Bursa arasında bulunan Balat ormanlık alanına doğru yönelmişler.

Meltem Ö. başmüfettişe verdiği ifadesinde cep telefonuna el konulduğunu, yol boyunca darp edildiğini anlatmış. “Ormana giderken ben arka koltuktaydım. Yanımda Orhan Çiftçi vardı. Yol boyunca beni darp etti. Ormanlık alanda beni arabaya kilitlediler. Arabaya her binen beni tehdit ediyor ve şiddet uyguluyordu. Kimi saçımı çekiyor, kimi bana vuruyordu” demiş.

Ö., kendisini alıkoyan kişilerden kurtulmak için dakikalarca bağırdığını anlatarak: “Ben direksiyonda, Orhan Çiftçi yanımda iken, ‘Telefonunu bir şartla veririm’ dedi ve ayakkabılarını yüzüme doğru uzatarak ‘Öpeceksin’ dedi. Öpmek istemeyip sol tarafa doğru dönünce, bir ayağı ile yüzüme vurdu. Sonra iki ayakkabısının da altını öptüm. Ondan sonra ‘gidebilirsin’ dedi.”

Ö., kurtulduktan sonra direkt evine gitmiş. Ertesi gün devlet hastanesine giderek darp raporu almış. Aynı gün Bursa İl Emniyet Müdürlüğü’ne giderek ifade vermiş. Gasp Büro Amirliği ekipleri yanlarına Ö.’yü de alarak olayın geçtiği bölgelerde inceleme yapmışlar. Ormanlık alanda taş ustası olarak çalışan olayın tanığı Ç.A. da ifadesinde şunları anlatmış: “Şantiyede oturduğum sırada bir kadının bağırma seslerini duydum. Fakat ben kapıyı açıp dışarıya bakmadım. Duyduğum kadarı ile kadın şahıs ‘Yalvarırım beni bırakın. Telefonumu verin’ diye bağırıyordu. Arabaya vurma, yumruklama sesleri geliyordu.

Bütün bunlar yaşanmış mı, yaşanmamış mı, elbette, ciddi bir soruşturma olursa durum ortaya çıkacak. Şimdi, (Devletin koca Valisi hiç öyle yapar mı!) diye zihinlerinde istifhamlar oluşabilecekler için, birkaç Vali Anekdotu anlatarak dikkatlerini çekelim istedik. İşte anekdotlarımız:

***

Devr-i Osmanlı’da oğlunun kötü alışkanlıklarından ve gidişatından mustarip olan baba, sürekli olarak:

-Oğlum, sen adam olmazsın! diyormuş.

Çocuk, memleketten ayrılmış. Alavere, dalaverelerle önce zengin olmuş. Sonra, Sadrazam’a yakınlık kurarak bir ilin Valiliğine atanmış. Vali olur olmaz, babasının kaldığı köye adamlarını göndererek, babası olduğunu da belirtmeden:

-Falanca kişiyi huzuruma getirin.

Talimatı vermiş. Valinin adamları, köye giderek, adı geçen kişiyi derdest edip, Valinin huzuruna çıkarmışlar. Vali, babasına:

-Beni tanıdın mı? diye sormuş.

Valinin huzuruna niçin çıkarıldığından habersiz olan ve oğlunu tanıyamayan adamcağız:

-Vali paşa hazretleri, ben sizi nereden bilebilirim ki. Herhalde beni biriyle karıştırdınız! diye cevap verecek olmuş.

Vali makamındaki oğlu cevap vermiş:

-Ben senin o (adam olamazsın) dediğin oğlunum. Bak işte Vali olmuşum! deyince adam derdest edilerek huzuruna çıkarıldığı kişinin oğlu olduğunu anlayarak cevap vermiş:

-Sana (vali olamazsın) demedim ki. Ben sana (ADAM OLAMAZSIN) dedim. Adam olsaydın, beni derdest edip huzuruna çıkartır mıydın!

***

Adamın birine:

-Oğlun Vali olmuş! diye müjde vermişler.

Oğlunun böyle bir makama asla lâyık olmadığını bilen Baba söylenmiş:

-Benim oğlum olmuşsa Vali, VA VEYLETÜL VELAYE, VA VEYLETÜL AHALİ!

Osmanlıca deyimin anlamı şu:

 (Benim oğlum vali olmuşsa, vay o vilayete. Vay o vilayette yaşayanların haline!)

***

Devri Osmanlı’da Sadrazamın biri, damadını Vali olarak bir vilayete atamış. Böyle bir görevi yapamayacağının idraki içinde olan Damadı:

-Paşa baba, ben böyle ağır bir görevi nasıl yapabilirim? diye itiraz edecek olmuş.

Sadrazam kayınpeder cevap vermiş:

-Oğlum, senin en kolay yapacağın iş valiliktir. Baston taşıyacaksın, ağır ağır yürüyeceksin. Arkanda maiyet erkanın Caddede yürürken, sağa-sola yan-yan bakacaksın, bu durumu görenler hayran kalıp (VALİYE BAK, VALİYE) diyecekler. Devlet işlerinden yana merakın olmasın. Vergi işlerini defterdar, emniyet işlerini subaşı, adliye işlerini kadı, diğer işleri de, diğer görevliler yürütecekler.

“BİLEZİKLER, NE GÜNE DURUYOR!”

Siirtli genç, Dedesine VİAGRA’DAN bahsetmiş, dedesi de ilgi göstererek, kimselerden habersiz alması için gence ara-sıra para vererek bu haplardan aldırmağa başlamış. Ama, genç haplara ödediği paranın 2-3 misli para alarak dedesini dolandırıyormuş.

Durumdan memnun olan sadece Dede değilmiş. Gencin babaannesi de, kocasının performansından oldukça memnun olmuş. Ancak, emekli maaşının belli bir kısmını hap almak için kullandıktan sonra, bütçede sorun olur düşüncesiyle Dede hap almaya ve kullanmaya ara vermiş.

Performans düşüklüğünü fark eden kadın, Kocasına söylenmiş:

-Hani, o içtiğin YEŞİL HAPLAR vardı ya, sana çok iyi gelmişlerdi. Neden, yine onlardan almıyorsun?

Kocası cevap vermiş:

-O haplar çok pahalı. Emekli maaşıyla alınabilecek gibi değil!

Bunun üzerine kadın, kollarındaki bileziklerden birini çıkararak vermiş:

-Al bunu boz, o haplardan al. Böyle günümüzde işe yaramayacaksa, bu bilezikler bundan sonra neye yarayacak ki… demiş…

TAŞLAMALAR

AFRİN HAREKÂTINA

(ZEYTİN DALI) ADININ

VERİLMESİ RASTGELE

BİR TESPİT DEĞİL BAKIN

 

(ZEYTİN DALI) ÖZGÜRLÜK

SEMBOLÜ OLA GELMİŞ

VE YÜCE ALLAH BİLE

ZEYTİNE YEMİN ETMİŞ

 

TUFAN-I NUH’UN BİLE

SON BULMASI MÜJDESİ

GÜVERCİN AĞZINDAKİ

ZEYTİN DALIDIR BELLİ

 

SELAMETE ULAŞTIR

NUH’UN GEMİSİ GİBİ

BİR ŞÜPHE YOK MEHMETÇİK

MUHAMMED’İN ASKERİ