Kimse kusura bakmasın, Siirt sahipsiz bir memleket.
Siirt; boynu bükük, çaresizlikler içerisinde kıvranan bir memleket.
Siirt; bir asrın birikimi sorunlarını çözmek bir yana her geçen gün bunlara yenileri eklenen bir memleket .
Siirt, bir masallarda olduğu gibi 6 ay gece, 6 ay gündüz yol gider ancak bir arpa boyu yol giden bir memleket.
Siirt, kalkınma yolunda bir labirentin içerisinde dönüp, dönüp aynı noktaya ya da bir başka deyimle yerinde sayan gerileyen bir memleket.
Peki bunun sorumlusu kimlerdir?
Tek kelime ile ayırım olmaksızın hepimiz.
Tavandan tabana doğru sıralamak gerekirse , zirvede bu güne kadar görev yapan iktidarların önemli bir kısmı
Bu güne kadar, muhalefet görevini doğru düzgün yerine getirmeyen siyasi partiler,
Burada görev yapan en alt düzeydekinden en üst görevlisine bazı kamu personeli ve özellikle yerli olanları,
Yine bu ilde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri,
Sorunları ya yarım yamalak dile getiren ya da tamamen görmezden gelen biz basın mensupları,
Bu memleketin bağrından topladığı sermaye ile il dışında yatırım yapan iş insanları hemşerilerimiz,
Bürün bunların ötesinde memleketine karşı görevlerini yerine getirmeyen, duyarsız davranan, elini taşın altına sokmadan bütün sorunların çözülmesini isteyen halkı.
Kısacası Vallahi hepimiz büyük bir vebalin altındayız.
Aylar boyu işsiz kalan ve evine ekmek götüremeyen insanların,
İş bulamadığı için büyük metropollere göç eden ve burada perişan olan, kişiliğini ve ailesini bile kaybedenlerin,
Doktor olmadığı için iyi tedavi olamayanların, öğretmen olmadığı için kaliteli eğitim alamayan öğrencilerin
Hava ve kara ulaşımında zorluklar çeken insanların,
Özetle, bu memlekette zor durumda olan herkesin vebali boynumuzda.