Manevi yönüyle sadece Siirt’in değil ülkenin ve hatta İslam âleminin en önemli turistik yörelerinden olan Veyselkarani, 10 Mayıs 1993 tarihinde belediye statüsü alarak beldeye dönüştürülmüş ve 26 Mart 2013 tarihli Resmi Gazete’de çıkan kararnameyle (Ziyaret)e evrilmiş olan adı tekrar “VEYSELKARANİ” olarak değiştirilmiştir.
Veyselkarani, Baykan ilçemize bağlı bir beldedir. Belde ŞEHİRLERARASI yol güzergahında olup Baykan ilçe merkezine 8 km uzaklıktadır.
İşte, Veysel Karani türbesi de Siirt-Diyarbakır karayolu üzerinde Baykan ilçesine bağlı bu Veysel Karani beldesindedir.
HAZRET MUHAMMED (O’na, al ve ashabına salat ve selam olsun) dünya gözü ile göremediği Üveys‘in, gösterdiği sadakat, muhabbet ve bağlılığa karşılık hırkasını çıkararak Veysel Karanî’ye hediye edilmesini Hz.Ömer ve Hz.Ali’ye (Allah onlardan razı olsun) vasiyet buyurmuşlardır.
Veysel Karanî, Hz. Muhammed’in kendisine hediye ettiği hırkayı hayatı boyunca itina ile muhafaza etmiş, hiç evlenmediği için de vefatından sonra Hırka-i Şerif, kardeşi Şehabettin Sühreverdi El-Üveysi’ye intikal etmiştir. Hırka-i Şerif günümüzde halen Hırka-i Şerif Camii’nde sergilenmektedir ve 1500 yıllık bu kutsal emanetin sorumluluğu, Karani soyundan gelen şahıslara aittir.
Diğer bir Hırka-i Şerif ise 1851 yılından bu yana İstanbul’un Fatih ilçesinde adına yaptırılan Hırka-ı Şerif Camii‘nde muhafaza ediliyor.
Yüce Peygamberimizin Yemenli Veysel-Karanî’ye verilmesini vasiyet ettiği hırka ise 1617 tarihinde Üveysi sülalesinden Şükrullah Efendi tarafından İstanbul’a getirilen Hırka-i Şerif‘tir. Söz konusu hırka uzun süre kendilerine “hırka-i şerif şeyhleri” adı verilen bu ailenin elinde muhafaza edilmiştir.
Bir de Topkapı Sarayında Hırka-i Saadet olarak tanımlanan bir bölüm vardır. Burası Peygamber Efendimizin hırkasının yanı sıra sancak-ı şerif, Uhud Savaşı sırasında kırılan mübarek dişinin parçası, name-i saadetleri, sakal-ı şerifleri, kılıcı, yayı ve kadem-i şeriflerini barındırır.
Kutsal emanetler Yavuz Sultan Selim’in 1517’de Mısır’ı fethinden sonra İstanbul’a getirilmiş, bir bölümü de İslam ülkelerinden derlenmiştir. Kutsal emanetler Topkapı Sarayı içerisinde bulunan Has Oda’nın Mukaddes Emanetler Dairesi’nde korunmakta ve sergilenmektedir.
Hazret-i Veyselkarani’nin, Türkiye’de 5 ayrı makamı var ise de, gönül ehli kişiler asıl türbesinin Siirt’in baykan ilçesinin Veyselkarani Beldesinde olduğunu kuvvetli delillerle kabul ve beyan etmişlerdir. Veyselkarani Beldesindeki Türbeden başka Diyarbakır’ın Kereb, Mardin’de, Bursa-Gemlik yolu üzerinde Atıcılar mevkiinde ve Garzan’da makamları bulunmaktadır. Bursa’da Sembolik olarak Osmangazi ilçesinde de Veysel Karani türbesi yapılmıştır.
Veyselkarani Hazretleri’nin Türkiye dışında da makamları bulunanmaktadır. Naaşını almaya gelen 3 kabilenin taşıdığı tabutlarda da keramet göstererek göründüğü söylenir. Bu üç kabilenin yerleşim yerlerinden biri Baykan ilçemizin VEYSELKARANİ beldesidir. Diğer ikisi ise Şam’da ve Yemende’dir. Şam’daki türbesi IŞİD tarafından bombalanarak yıkılmıştır.
İslam aleminde adı bu kadrar yaygın olan ve (TABİİNLERİN EN HAYIRLISI) unvanıyla tanımlanan Hazret-i Veybelkarani’nin türbesinin bulunduğu Turistik önemi haiz Veyselkarani beldesinin, İlçe konumuna getirilmesi için kanun teklifi verilmeli, böylece gelişme sürecinin hızlanmasına katkı sağlanmalıdır.
Elbette, Beldenin ilçe konumuna getirilerek Kaymakamlığa dönüştürülmesi kalkınma sürecini hızlandıracaktır. Bu bakımdan beldenin ilçe konumuna getirilerek, kalkınma sürecine hız kazandırılmalı, diyoruz.
Baykanlı kardeşlerimiz belki kızacaklar amma, yapılması gereken budur. Bizden temenni etmek ve anımsatmak.