Halkımızın, kendilerini ilgilendiren konularda duyarlı olma noktasını önemsemeye başladıkları gözden kaçmıyor ve bunu; ilgililerce yapılan konuşmaları TV kanalları ile diğer yayın organlarından izlemekte olan vatandaşların ifadelerinden anlıyorum.
Suriye’deki gelişmelerde gelinen noktalardan, yıllardır “müttefik” diye ifade edilen ülkenin, ülkemize yönelik sayısız olumsuzluklarına rağmen halen kendisinden vazgeçilemediğinden, Rusya ve İran’ın tutumundan, Libya’ya asker gönderilmesinden söz eden vatandaşlarımızın tüm gelişmeleri dikkatle izlediklerine hükmetmem nedeni, medya haberlerinde vurgulanan 2020 yılının ilk üç ayında elektrik fiyatlarında artış olmayacağını dile getiren açıklamalarla ilgili yaptıkları değerlendirmelere tanık olmamdır.
Bir sohbet meclisinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz’ın; “2020 yılının Ocak/Şubat/Mart aylarında elektrik fiyatlarında artış yapılması söz konusu değildir..” açıklamasına atfen bir hemşerimiz; “Yeni yılın ilk ayında elektrik ücretlerine zam yapılması mümkün değildir açıklaması, üç ay sonra zam yapılabileceğinin sinyalini verir gibidir. Elektrik ücretlerine bulunduğumuz yıl içinde yapılan zam oranı aile bütçesine küçümsenmeyecek oranda zarar veren boyutlara ulaşmıştır… Bütün vatandaşlarımız artıştan yakınmakta, en yüksek elektrik ücretinin ülkemizde olduğunu dile getirilmektedirler ve bu tespit gerçeğin kendisidir… Bu nedenle içinde bulunduğumuz yıl yapılan zamlardan sonra 2020 yılının sadece ilk üç ayında değil, diğer aylarında ve hatta sonraki yılda bile zam yapılmasının düşünülmesi, satın alma gücü yok edilen kamuoyumuzun tepkisini tırmandıracak…” seslendirmesinde bulununca, dinleyen tüm hemşerilerim kendisine hak verdiler.
Zorunlu ihtiyaç kalemlerine sürekli olarak zam yapılması, ekonomik göstergeler içinde çok önemlidir ve bu zamlar devam ettikçe ekonominin düzelmeye başladığı söylemlerine güven duymak mümkün değildir. İşte bunun içindir ki, 2020 yılının ilk üç ayında elektrik ücretlerine zam yapmanın söz konusu olmayacağı söyleminin adeta bir müjde olarak dile getirilmesinin asıl beklenti nedeniyle bir anlam taşımadığını belirtiyor ve ilgililerin dikkatini çekiyorum.
YORUMLAR