Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fatih ARITÜRK
Fatih ARITÜRK

YASALARIN SIK-SIK DEĞİŞTİRİLMELERİ!

Yargı sistemiyle devamlı oynanması ve yasaların adeta yazboz tahtasına dönüştürülmeleri, demokrasinin normal işlediği ülkelerde olağan değildir. Çıkarılan bir yasanın ömrü en azından 10 yıl olmalıdır ki, haklılığı ortaya çıksın! Bizde ise, 10 ay bile dayanmayan yasalar var. İşin garibi, aynı iktidar tarafından getirilen ve değiştirilen yasalar, bunlar. Bir iktidar değişikliği sonrasında yasalar değişirse, buna bir anlam vereceğiz, yasanın değiştirilmesini, iktidar zihniyetinin değişmesiyle yorumlayacağız. Ama işler böyle olmuyor. AKP tarafından çıkarılan ve 1 yıllık süreyi bile doldurmadan değiştirilen o kadar çok yasalar var ki!

Evet, AKP kendi iktidarı döneminde çok çelişkili yargı paketleri çıkarttı. Kendi çıkardığı yasaları bile mürekkepleri kurumadan değiştirmekte sakınca görmedi. Hangi dönemde, hangi şartlarda, hangi ayda, hangi değişiklik işine gelmişse onu yapmaktan çekinmedi. Bunu çok net bir şekilde pervasız şekilde yapmakta. Bu adalet sisteminin köküne dinamit koymaktır. Türkiye’de adalet sistemini yerle bir etmektedir, siyasallaştırmaktır, tarafsızlığını ve bağımsızlığını ortadan kaldırmaktır.

Yasaların, iktidarın hesabına gelecek şekilde sık-sık değiştirilmesi bize (Ben başını bükmüştüm!) anekdotunu anımsattı. Öyle anlaşılıyor ki, AKP’de, hesabına gelmeyen yasalarda (BAŞINI BÜKME) kuralını uyguluyor. Yeri gelmişken (Ben başını bükmüştüm) anekdotunu da sunarak yazımızı noktalıyoruz:

ANEKDOT

Zengin, güçlü ve hatırlı biri, evli bir kadına göz koymuş. Kocasından boşatarak almayı kafasına takmış. Kadıyı ve kadını ayarlamış. Bir gün kadının kocası, ayakta küçük hacetini yaparken hemen yakasına yapışarak:

-Çişini ayakta ve Kıble’ye karşı yaptın, karın boş düştü! demiş.

Adamı Kadıya götürmüş. Kadı da, evvelden sözleştikleri gibi:

-Evet, madem çişini ayakta ve Kıble’ye karşı yaptın, karın boş düştü! demiş.

Kadı’nın, güçlü adamın ve karısının oyununa gelen biçare adam da karısını boşamak zorunda bırakılmış. Karısı boşandıktan sonra, sözleştikleri gibi güçlü adamla evlenmiş.

Bu arada, karısını boşayan şahıs, karısını elinden alan adamı takibe koyulmuş. Bir gün bakmış ki, adam ayakta ve Kıbleye karşı çişini yapıyor. Hemen yakasına yapışmış:

-Karın boş düştü! demiş.

Kadıya gitmişler. Kadı durumu sormuş. Güçlü adam:

-Evet, Kıbleye karşı işedim gibi duruyordum amma, ben başını bükmüştüm. Böylece yönünü değiştirmiştim! deyince, Kadı hükmünü vermiş:

-Başını büktüğüne göre, karısı boş düşmez!

Anekdot bu. (Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER