Siirt olarak 1980’li yıllarda 1 milyonu aşkın koyun ve keçi varlığımız vardı.. Çemikare yaylası başta olmak üzere, Mayıs ayı başlarından itibaren bütün yaylalarımız buralara göç eden göçer vatandaşlarımızla şenlenir, koyun ve kuzuların melemeleri yaylalarda bir müzik gibi yankılanırdı.
Her gün on binlerce ton süt, tamamen doğal bir şekilde göçer kadınlarımızın emeği ile tereyağına dönüşürdü.. Hem binlerce vatandaşın yağ ve peynir ihtiyacı karşılanır hem de ilimiz ekonomisi canlanmış olurdu.. Özellikle bölgemizde tercih edilen küçükbaş hayvan etinin yine bu göçebe vatandaşlarımız tarafından sağlanması da işin güzel bir başka yanını oluşturuyordu.. Bu canlılık Eylül ayının sonlarına kadar devam eder ve bu mevsimde göçer vatandaşlarımız hayvanları ile birlikte günler süren zorlu bir yolculuğun ardından, kış mevsimini geçirecekleri daha ılıman iklime sahip kışlak olarak adlandırılan yerlere göç ederlerdi ve kış aylarını yine çadırlarında bu kışlaklarda geçirirlerdi.
Asırlar boyu devam eden hayat tarzı 1980’li yılların ortasında başlayan yakın bir zamana kadar etkini sürdüren terör olayları nedeniyle büyük sekteye uğradı.. Göçer vatandaşlarımız uzun yıllar güvenlik nedeniyle yaylalarına çıkamadılar ve yerleşik hayatta hayvan besiciliğinin maliyetinin altında ezildiler.. Büyük bir bölümü hayvanlarını satıp, il ve ilçe merkezlerinde yaşamaya başladılar veya büyük şehirlere göç ettiler.
Bu durum hayvancılığımıza en büyük darbeyi vurdu.. Siirt’in nüfusu artarken, hayvancılığımız hızla geriledi.. 2000’li yılların başlarında küçükbaş hayvan varlığımız yarıdan fazla azalmış ve 400 binlerle ifade edilen rakamlara gelmişti.
Bu yıllarda terörün etkisinin azalmaya başlaması, Ali İlbaş’ın öncülüğüyle kurulan Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliğinin kurulması ve bu birliğin özellikle yetiştiricilere devletin verdiği destekler konusunda rehberlik yaparak bu desteklerden daha çok yararlanmalarını sağlamaya başlaması, karşılaştıkları sorunların çözümü konusunda ön ayak olması ile birlikte hayvan varlığımız hızla tekrar yükselmeye başladı.
Günümüzde küçükbaş hayvan varlığımız 1 milyon 200 binleri aştı.. Bu rakamla ülkemizin ilk üç ili arasına giriyoruz.. Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliğinin İçişleri Bakanlığı nezdinde yaptıkları girişimler sonucu yalnız göçer vatandaşlarımız için değil, hepimiz için müjde niteliğini taşıyan bir sonuç elde edildi.