Tekstil sanayiinde yeni bir üretim kolu hızla gelişmekte. Bu kolun adına MASKE SANAYİİ de diyebiliriz. Sadece Türkiye açısından düşünelim, 82 milyon nüfuslu ülkemizde enaz 40 milyon kişinin maske taktığını varsayalım. Bu 40 milyon kişinin de hergün değil, haftada bir maskelerini değiştirdikleri tahmini üzerinden bir hesap yapalım. 40 milyonu, 52 haftayla çarparsanız, yılda asgari 1 milyar 680 bin maske kullanılıyor demektir. Pandemi sayesinde tekstil sanayimizdeki gelişmeye bakar mısınız! Yani KORONAVİRÜS’ÜN tekstil sanayiine katkısı!!!
Maskeler kalitelerine göre çok değişik fiyatlarda satılmaktadır. 50 kutuluk paketler halinde satılan maskelerin tane hesabı 50 kuruştan, 1 liraya kadar değiştiği olmakta. Tanesi 4-5 TL’ye satılan kaliteli maskeler olduğunu da anımsatalım. Yani, pandemiye hep kötü tarafından bakmanın bir anlamı yo! Binlerce işsiz genç, maske satarak yolunu bulmaya çalışmakta. Yollarda, caddelerde, önlerine koydukları tahta tezgahlar üzerinde maske satanları görüyoruz. TÜİK hemen bir istatistik yapsın ve maske satışı yapan çocukları, gençleri işsizler sayısından düşürsün. Maske satışı yapanların sayısın Türkiye geneli için mesela ortalama 1 milyon olarak göstersin ve işe kavuşanlar hanesine kaydetsin. Vergi dairesi vergilendirsin, belediye işgaliye parası alsın!!!
Pandemi için azami 2-3 yıl içinde tamamen son bulacak deniliyor da, bu pandemiyi yeni tür pandemilerin izlemeyeceğinin garantisini kim verebilir. Bu arada, maske üretimine geçmş olan sanayicilerimiz de boş durmasınlar. Koronavirüsten kurtulsak bile, maske satışlarını sürdürmek için yeni pandemilerin yayılmasına ön-ayak olsunlar!
ANEKDOT
Yakışıklı, ama işsiz ve aylak genç, geçinmenin yolunu zengin bir kızla evlenmekte aramış ve istediği gibi bir kız bulmuş. Kız, çirkin mi, çirkinmiş. Ancak, işsizlikten bunalan gencin artık bu yoksulluğa dayanacak gücü kalmadığı için, kızı istemeğe karar vermiş. Ve gitmiş, kızı Allah’ın emriyle direkt babasından istemiş.
Kızın babası, haliyle gence:
-Ne iş yapıyorsun? diye sormuş.
Delikanlı düşündüğü gibi konuşmuş:
-Aman efendim, sizin damadınız olacak kişiye, iş mi sorulur!