Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Yusuf Salih ARITÜRK
Yusuf Salih ARITÜRK

YERLİ VE MİLLİ AŞI!.

Ülkemizde her şeyin yerli ve millisinin yapıldığı günümüzde koronavirüs salgınına yönelik yerli ve milli bir aşı üretemedik ve bu konuda ne yazık ki başka ülkelerin eline bakıyoruz.
Her konuda olduğu üzere ithalatın daha ucuza geldiğini düşünerekten olaya ekonomik açıdan mı bakıyoruz?.. Aşıyı dışarıdan daha ucuza alıyorsak neden üretelim bilinci mi hakim bilemiyoruz ama sağlık söz konusu olunca bu kadar ince eleyip sık dokumak da gerekmiyor.. Günlerdir ülkemizde aşının ne zaman geleceği tartışılırken, Sağlık Bakanımız sayın Fahrettin Koca’nın her gün yeni bir tarih verdiği gözlemleniyordu.. Görüldüğü gibi elin yabancısından paranızla dahi alamayabiliyorsunuz kendi üretmediğiniz aşıyı.
Milletimiz aşıyı beklerken insanlarımız gözlerimizin önünde ölüp gidiyorlar.. Sadece bu da değil, aşıyla ilgili binlerce soru var vatandaşlarımızın akıllarında.. Hadi yabancı aşıyı alalım da peki bu aşıların yan etkileri çok fazlaysa ne olacak? 20 yıldan bu yana milletimizin ağzında sakız olan “dış güçler” kökümüzü kazımak için aziz milletimize karşı bir proje uyguluyorsa ne yaparız?. Dünyada biyolojik savaş diye bir şey var diyoruz, peki yaşanan bu durum da biyolojik bir savaşsa ve genlerimize müdahale edeceklerse ne ederiz?.
Yerli ve milli aşı olmadıkça hızla yayılan hiçbir söylentilerin önüne geçilemez.. İnsanlarımız bu yüzden aşıya temkinli yaşlaşıyorlar ve yabancı aşıdan dolayı endişe içerisindeler.. Aşı yaptırma mecburiyeti yok ama ikna yoluyla aşı yapılacak söylentileri de aldı başını gitti.. Yerli ve milli aşımız yapılmadıkça bu millet zor ikna olur gibi..
Bir de Çin aşısı mı Avrupa aşısı mı muhabbeti var ki, şahsen anlam veremediğim, aşının Çin’i ya da Avrupa’sı mı olur? Hangisi denenmiş de olumlu sonuç vermişse onu alırsınız.. O kaliteli bu kalitesiz mi diyeceğiz?. Görünen o ki aşı işini de maske işine döndürdük..  Yerli ve milli aşımızı üretene kadar bu kafa karışıklıkları ve tartışmalar bir hayli uzun sürecek ve ülke olarak işimiz hiç de kolay olmayacak.
Hasta olan insanlar öncelikle güven isteler ve ikilemde kalan bir yönetime asla güven duymazlar..
Geçmişte Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün kapatılması olayı var ki, bu kurum kurulduğu 1928 yılından bu yana yerli ve milli aşılar üreten bir merkez olarak bilinirken, geçmiş yılların salgınları bu kurumun ürettiği aşılarla önlenmiştir ve aşıların içeriğiyle yan etkileri tartışılmamıştır bile..
Zamanında Türkiye Cumhuriyeti aşı gönderecek diye hiçbir ülkenin eline bakmamış ve hiç kimse aşı olma konusunda iknaya zorlanmamıştır..  2 Kasım 2011 yılında yayınlanan 663 sayılı kararname ile bu kurumu kapatıvermişiz.. Bu durumda milletimizin yerli ve milli olmayan bir aşıyı bu kadar tartışıyor olmasını da normal karşılamak gerekiyor.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER