Mart aylarının ilk haftası YEŞİLAY HAFTASI olarak tescil edilmiştir. Bunun için çeşitli etkinlikler düzenlenir. Asıl adı (HİLAL-İ AHDAR) olan hafta 1920’de İngiliz işgal güçlerinin İstanbul Limanı’na gemilerle getirdiği binlerce kasa alkollü içkiyi gençlerimize bedava dağıtıp onları zehirlemesine, işgale karşı direnişi kırarak özgürlüklerini ve onurlarını ellerinden almak istemelerine karşı alkollü içkilerle mücadele amacıyla dönemin Şeyhülislam’ı İbrahim Haydarizade’nin himayesinde Dr. Mazhar Osman Uzman ve arkadaşları tarafından Padişahın izniyle 5 Mart 1920’de İstanbul’da “Hilal-i Ahdar” (Yeşilay) adıyla kurulmuştur. 1934’de kamu yararına çalışan dernek olarak kabul edilmiş ve 1946’da Milli Eğitim Bakanlığı Yeşilay’ı eğitici kollar arasına almıştır. YEŞİLAY HAFTASI 1953’den beri de etkinliklerle kutlanmaktadır.
Günümüzde maalesef içki, sigara ve bunun yanında esrar, eroin, kokain gibi maddelerin kullanımı giderek yaygınlaşmakta ve bu gibi zararlı maddeleri kullananların yaşları da giderek düşmektedir. 12-18 yaş grubuna dahil çocukların ve gençlerin kullandıkları ise ucuz olması ve daha kolay tedarik edilebilmesi açısından TİNER adı verilen uyuşturucu türleridir.
Tiner, İngilizce thinner (inceltici) sözcüğünden gelmekte olup genellikle yağ bazlı boyaların inceltilmesinde kullanılan organik çözücüdür. Selülozik ve sentetik olmak üzere iki çeşidi vardır. İnşaat sonrası boya kalıntılarının temizlenmesinde kullanılır. Ancak, kokusunun burun yoluyla çekilmesi durumunda uyuşturucu etkisi yapar. Bazı zamk türleri de, aynı etkiyi yapmakta, kokusunun burun yoluyla solunması halinde kişileri uyuşturmaktadır.
Bugün gençlerimiz için en tehlikeli olan da işte adına TİNER denilen bu uyuşturucu ve zehirleyici maddedir. Çoğu kere bir özenti olarak başlayan TİNERCİLİK, daha sonra büyük sorunlara ve UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞINA yol açmaktadır. Bu bağımlılığa düşenlerin ise yaşamları altüst olur. Hayattan kopma noktasına gelirler. Sadece kendilerine değil, çevrelerine zarar vermeğe başlarlar. Özellikle büyük şehirlerde yol kesen, kap-kaç yapan, hırsızlık suçu işleyenlerin büyük çoğunluğunu TİNERCİ ÇOCUKLAR, GENÇLER OLUŞTURURLAR!
Hayattan, tamamen kopmuş duruma gelen Tinerciler genelde köprü altılarını, yıkık, metruk evleri, yaz mevsiminde parkları, bahçeleri mesken edinirler. Tedbir alınmaması durumunda birer suç makinesine dönüşmeleri kaçınılmaz olur. Tiner iptilası yüzünden nicelerinin katil oldukları bile görülmüştür.
Yeşilay Haftası içinde bulunduğumuz bugünlerde, özellikle çocuk yaşlardaki TİNERCİLER SORUNUNA özel bir önem verilmesini anımsatıyoruz. Biliyoruz ki, Şehrimizde de TİNER İPTİLASINA DÜŞMÜŞ ÇOK SAYIDA ÇOCUKLAR VE GENÇLER VARDIR.
Özellikle, okullara giden çocukların ve gençlerin TİNER BELASINA bulaşmamaları konusunda gereken tedbirlerin alınması dileklerimizle!
ANEKDOT
Osmanlı döneminin ilk psikiyatri uzmanı olan Mazhar Osman’la ilgili zamanın Gazetecilerinden biri:
-Mazhar Osman delinin biridir! diye haber yapınca, Mazhar Osman Gazeteye gitmiş ve kendisi ile ilgili yazıyı yazan Gazeteciye şöyle söylemiş:
-Senin bana (DELİ) demen önemli değil! Ama ben senin için (DELİDİR) dersem ömür billah tımarhaneden çıkamazsın