Geçen ay yazdığım bir yazıda iş insanları Erenler ve Kilerlerin kendi memleketleri olan Bitlis’e sahip çıkmalarına gıpta etmiş ve “ Ah Siirt’im Ah Senin neden Erenlerin ve Kilerlerin Yok?” diye başlık atmıştım.
Bu yazı büyük bir ilgi ile okundu. Vatandaşların duygularına tercüman olması nedeniyle çok olumlu dönüşler aldım.
Ancak biraz kurcalayınca durumun çok daha detaylı olduğu anlaşılıyor. Yani Bitlisin gıpta edilecek yanının yalnızca bu iki iş insanın davranışları ve yatırımları ile de sınırlı olmadığı anlaşılıyor.
Meğer bu iki iş insanı önde olsa da arkalarında onları izleyen onlarca iş insanı daha varmış.
Her yıl 8 Ağustos günü Bitlisin Düşman İşgalinden kurtuluş günü olarak kutlanır.
Kısa adı BEDAV olan Bitlis Eğitim ve Tanıtım Vakfı her yıl bu tarihte yurdun dört bir yanına dağılmış olan bütün iş insanlarını davet ediyormuş.
Geleneksel hale gelen bu davete katılım neredeyse zorunlu hale gelmiş. Gelemeyecek durumda olan iş insanları kendilerini temsil edecek birini gönderiyorlar.
Bu davette öncelikle Bitlisin vakıf yönetimi tarafından belirlenen eksiklikler masaya yatırılıyor. Toplantıda iş insanları bu sorunların çözümünü birer birer üstleniyorlar.
Toplantıda daha sonra bir beyin fırtınası gerçekleştirilerek Bitlisin
geleceğe yönelik ihtiyaçları ve kalkınması için yapılabilecek işler belirlenip yine iş insanlarının arasında dağıtılıyormuş.
Vakıf yönetimi bu toplantıda alınan kararların sıkı takipçisi oluyor ve her bir iş insanının üstlendiği projeyi gerçekleştirmesini sağlıyormuş.
Bizde durum nasıl diye sormayın. Her şey ap açık ortada. İlimizdeki sivil toplum kuruluşlarının çoğunun yıldan yıla tek bir faaliyeti bile yok. O zaman gelin bir kez daha Bitlis’e gıpta edelim ve devam edelim;
Ah Siirt’im Ah” neden BETAV gibi güçlü bir sivil toplum kuruluşun ve sana karşı duyarlı insanların yok!