Kültürel çalışmalarda nelere öncelik verilmesi ve nelerin ileriki zamanlara ertelenebileceğini ele alan yazımıza devam ediyoruz.
Kavaközü Köyünde bulunan Mir Nasır Medresesi ile Demirkaya Köyünde bulunan Anadolu’nun en eski su değirmeni artık biz yıllara meydan okuyamıyoruz, yok olmak üzereyiz, bize destek olun, bizi güçlendirin diye canhıraş bir şekilde hepimize seslenirken, bizim bilmem kim sanatçıyı çağırıp ona konser verdirmek neyimize?
Siirt’in altından geçen ve tarihi değeri bulunan 6 su kanalı her gün boşa akarken, yani tabiri caizse onlar akarken biz bakıyorsak, bilim adamı ve yazarlara az sayıdaki insanın islediği konferanslar verdirmek ne derece gereklidir?
Gelen misafire ilimizin güzelliklerini anlatacak tarihi ve turistik yerlerini gezdirecek turist rehberimiz yokken, broşür bastırıp dağıtarak, insanları ilimize davet etmenin ne kadar yararı olur?
Evliya türbelerimiz perişan halde iken, çıkıp biz evliyalar şehriyiz diyerek ve insanları davet ederek, türbelerin o virane halini gösterip onları hüsrana uğratmak ne kadar doğrudur?
İl Merkezinin hemen yakınında bulunan Asurlulardan kalma tarihi Akabe yoluna giden üç yüz beş yüz metrelik yolu yapmaktan ve aynı zamanda akabeyi restore etmekten aciz iken, diğer alanlarda harcayacağımız çabalar ne derece anlamlı olur?
Tam anlamıyla somut ve somut olmayan kültürel mirasımız tam anlamıyla belirlenip kayıt ve koruma altına alınmamışken, turizm haftası kutlamaları yapmamızın mantığı var mı?
Bu listeyi daha da uzatmak mümkün.. Üzerine atılan tonlarca betonun ağırlığı altında ezilen Selçuklu eseri Şeyh Naccar Türbesi, bir kenara atılmış gibi duran Hz.Ali’nin oğlu Muhammed Bin Hanife’nin mezarı, Peygamberimiz Hz.Muhammed’in halasının oğlu veya torunu Muhammed Bin Hanife vesaire.. Yıkılmakta olan köprüler, kaleler, medreseler ve bunlardan daha da önemlisi kazılması gereken 150’ye yakın arkeolojik mekanlar.
Ancak bir kez daha belirteyim, yukarıda belirttiğim her çalışma yerine getirilmelidir.. Benim vurgulamak istediğim bu işin altyapısı niteliğinde olan ve olmazsa olmaz niteliğinde olan çalışmalardır.. Öncelikle yarın yerlerine koyamayacağımız eserleri tespit edelim ve onların korunması için gereken çabaları harcayalım.. Bunları gerçekleştirdikten sonra seri konserler, konferanslar, şenlikler düzenleyelim.
Ülkemizde düzenlenecek olan her fuara ve hatta uluslararası fuarlara katılıp, artık çeyiz sandığımızda nelerin bulunduğunu bilerek, bilinçli bir şekilde ilimizin sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginlikleri, doğal güzellikleri 72 düvelin insanlarına anlatalım.
Özetle, önce varlıklarımızı tespit edelim ve onları koruma altına alalım.. Bunun için gerekli altyapıyı oluşturalım, ondan sonra diğer faaliyetleri gerçekleştirelim.
YORUMLAR