18 Mart 2025, günlerden Salı. Mübarek Ramazan ayındayız. Sofraya oturmuş, iftarımızı açıyoruz. Bu arada televizyon da açık. Saat 18:00 haberleri devam ediyor. Elimde kaşık, kulağım televizyon haberlerinde. Haber spikeri birden durdu. (Flaş bir sondakika haberi) diyerek devam etti:
“İstanbul Üniversitesi, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 28 kişinin diplomalarının ‘yokluk’ ve ‘açık hata’ gerekçeleriyle geri alınmak suretiyle iptaline karar verildiğini bildirdi.”
Elimdeki kaşık düştü. Gayri ihtiyari (YOK ARTIK) diye bağırdım. Oğlum, (NE OLDU BABA) diyerek yüzüme baktı.
35 yıl önce alınmış diplomalar, nasıl böyle bir anda (YOK HÜKMÜNDE) sayılabiliyor. Şaşırmamak mümkün mü. Hadi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptalinin sebebini anladık da, diğer zavallı 27 kişi ne yemişler, ne içmişler. Hem, sayı bu 28 kişiyle de sınırlı kalmayacakmış. 35 yıl öncesinden başlanarak geçiş yapan İstanbul Üniversitesi mezunlarının da diplomaları mercek altına alınacakmış.
İstanbul Üniversitesinin X hesabına baktım. Yapılan açıklamada, şu ifadeler yer alıyordu: “Üniversitemiz Yönetim Kurulu’nun 18 Mart 2025 tarih ve 61. toplantısında alınan 3 sayılı karar ile; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24.02.2025 tarih ve 2025/44681 soruşturma sayılı ve ekinde yer alan Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanlığı’nın 17.02.2025 tarih ve E-68918934-663.08[2024/519-04-R]-12 sayılı “Araştırma Raporu”nda yer alan tespitler çerçevesinde Üniversitemizde görevlendirilen İnceleme Komisyonu tarafından hazırlanan rapor uyarınca, Yükseköğretim Kurulu kararlarına ve mevzuatın aradığı şartlara aykırı olarak 1990 yılında Üniversitemiz İşletme Fakültesi İngilizce programına usulsüz yatay geçiş yapan 38 kişiden kaydı silinen 10 kişinin yatay geçiş kararlarının; geri kalan ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanlığı’nın ‘Araştırma Raporu’nda adı geçen kişi dahil mezun olan 28 kişinin yatay geçiş kararlarının ve bu kararlara dayalı olarak bu kişilerin elde ettikleri mezuniyetlerin ve diplomaların “yokluk” ve “açık hata” gerekçeleriyle geri alınmak suretiyle iptal edilmesine; Üniversitemizin tüm fakültelerinde yapılmış olan yatay geçişlerle ilgili inceleme ve araştırmalara devam edilmesine ve akabinde gerekli iş ve işlemlerin tesis edilmesine karar verilmiştir.
Alınan karar ve bu karara dayanak teşkil eden bütün bilgi ve belgeler İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na (YÖK) ivedilikle gönderilecektir”
(YOK HÜKMÜNDE SAYMAK) veya eski deyimle (KEME LEM YEKUN) olarak tanımlanan bu durumun, gelin ne gibi sonuçlar doğuracağına bir bakalım. Denilebilir ki, lise, hatta ortaokul mezunu bile Belediye başkanı olabilir. Yasalar müsait. Bu bakımdan, Ekrem İmamoğlu’nun Belediye Başkanlığı görevine halel gelmez.
Peki, şimdi şöyle düşünelim. Ekrem İmamoğlu GERÇEKTE YOK HÜKMÜNDE olan bu diplomasıyla ASKERLİĞİNİ YAPMADI MI! O halde, askerlik hizmeti de geçersiz mi sayılacak.
Hem, konu sadece Ekrem İmamoğlu değil. Diplomaları (YOK HÜKMÜNDE) sayılan kişiler arasında üst düzey bürokratlar varsa, imzaladıkları bütün resmi kararların yok hükmünde sayılmaları gerekmiyor mu. Hele, aralarında savcılar, hakimler varsa, verdikleri kararların iptali gerekmeyecek mi!
Gerçi, daha önce FETÖCÜ oldukları gerekçesiyle hüküm giyen hakimlerin ve savcıların kararları sorgulanmadı. Bu işin üzeri de böyle mi kapanacak.
Ah İmamoğlu ah, kendini yaktığın yetmezmiş gibi, beraberinde 27 kişiyi daha yaktın. Sahte Diplomayla Cumhurbaşkanı olmak neyine gerek! İBB Başkanı olmuşsun, daha ne istiyordun. Otursaydın oturduğun yerde…
Hem ne demiş Atalarımız:
“SEN SENİ BİL, SEN SENİ”
“SEN KENDİNİ BİLMEZSEN”
“PATLATIRLAR ENSENİ!
Hem bak, diplomanı (YOK HÜKMÜNDE) saymakla da kalmadılar, gözaltına aldılar. Silivri’ye göndersinler de aklın başına gelsin!
TAŞLAMA
SENİ SAHTEKAR SENİ
DİPLOMAN DA SAHTEYMİŞ
SİLİVRİ’YE DÜŞ HELE
GÖRELİM HALİN NEYMİŞ
LOKANTALAR KURARAK
DÖRT ÇEŞİT YEMEK ÇIKAR
HEM DE ÜCRET KIRK LİRA
NE YAPSIN LOKANTALAR
CAN ATALAY, DEMİRTAŞ
KUZU-KUZU YATIYOR
EKREM EFENDİ SANA
RAHATIN MI BATIYOR
SİLİVRİ’YE DÜŞTÜN MÜ,
ÇIKAMAZSIN BİR DAHA
BAŞKAN OLMAK NEYİNE
ÖZGÜR ÖZEL’E KANMA