Yok mu Durduracak? Fıstıkta İran Darbesi Devam Ediyor

İran’ın Siirt’in iki nadide ürünü bal ve fıstığa vurduğu darbenin acısı her geçen gün daha fazla hissediliyor.
Varı yoğu tek gelir kapısı fıstık olan üretici perişan, yılın on iki kovanlarının arkasından il il dolaşan balcılar perişan.
Balda şeker katılıp katılmadığı laboratuvar ortamında belli olabiliyor. Bundan yararlanan üç kâğıtçılar bal kıvamına getirildikten sonra otomatik makinalarda peteklere doldurulan mısır şurubundan yapılmış ne olduğu belirsiz ürünü hiç yüzleri kızarmadan Pervari balı olarak satabiliyorlar.
Üstelik illegal yollardan yurda sokularak karayoluyla Pervari üzerinden Siirt’e getirildiği içinde Pervari’de geldi diye de yemin ederek pazarlıyorlar.
Fıstıkta durum daha da vahim. İran fıstığının benzeri açıdan Siirt fıstığın çok benzemesi sorunun temelindeki esas noktayı oluşturuyor.
Fiziki görünüm açısından Siirt fıstığına çok benzeyen kalite açısından Siirt fıstığından fersah fersah uzakta.
Bu durumdan ve İran’ın ABD ile olan ilişkilerinin olumsuzluğundan yararlanmak isteyen kaçakçı ve tüccarlar yasal olmayan çeşitli yöntemler kullanarak ülkemize önemli miktarda fıstığı getiriyorlar.
Gelen fıstıklar kuru yemişçiler ve hatta büyük zincir marketler aracılığıyla da tüketiciye Siirt fıstığı olarak ulaştırılıyor.
Burada iki türlü zarar meydana geliyor. Bunlardan ilki bu yıl ki fiyatların düşmesine neden oluyor.
İkinci zarar çok daha büyük. Uzun yıllar etkisini gösterecek bir zarar. İran fıstığını Siirt fıstığı olarak tüketen biri kalitesizliğinden dolayı bir daha tüketmeyecektir.
Özetle konu önemli. Yalnız Siirt’te yaklaşık 100 bin kişinin ekmeği ile oynanıyor. İthalat yasağı nedeniyle girişler kaçak yollardan gerçekleştirildiği için ülkemizin de vergi kaybı meydana geliyor.
Bu sorunu mutlaka çözmemiz gerekiyor.