Van İl Seçim Kurulu Başkanlığı, DEM Partili Abdullah Zeydan’ın “seçime yeterliliği olmadığı” gerekçesiyle “seçilmemiş sayılmasına” ve sonraki en çok oy alan ve seçilme yeterliliğine sahip ikinci sıradaki adaya mazbatanın teslim edilmesine oy çokluğuyla karar vermişti.
DEM Parti, Van İl Seçim Kurulu’nun, oy çokluğu ile aldığı kararı YSK’ye taşımıştı.
Kurul, gündem toplantısında başvuruyu ele almış, Partinin itirazını kabul eden Kurul, mazbatanın 7 üyenin kabul, 4 üyenin ret oyu ile Abdullah Zeydan’a verilmesine hükmetmiş bulunmakta.
Van’da İl Seçim Kurulu’nun kararıyla ikinci sıradaki AK Partili adaya verilen mazbata’nın Yüksek Seçim Kurulu’na yapılan itiraz üzerine DEM Partili Abdullah Zeydan’a iade edilmesiyle ilgili karar “Ankara’da hakimler var” dedirtti.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), oy çokluğu ile Van’da mazbatanın DEM Partili Abdullah Zeydan’a verilmesine hükmetti. Karar 4’e karşı 7 oyla alındı.
Van İl Seçim Kurulu, mazbatayı en çok oy alan ikinci sıradaki AK Parti’nin adayı Abdullah Arvas’a vermişti.
DEM Parti YSK Temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki, YSK’nın Van İl Seçim Kurulu’nun kararını kaldırarak mazbatanın Abdullah Zeydan’a verilmesine karar verdiğini duyurdu. Tiryaki, YSK’ya yapılan itirazın oy çokluğu ile kabul edildiğini söyledi.
YSK’nın ‘Van’ kararı sonrası Cumhurbaşkanlığı’ndan da dikkat çeken bir açıklama yapıldı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Van’da yaşanan süreçle ilgili olarak bir paylaşımda bulundu.
X hesabından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, “Van süreci tamamen hukuki bir süreç olarak yaşandı. Ama bu hukuki süreci daha tamamlanmadan “ayaklanma” çağrılarıyla istismar eden terör örgütünü ve legal görünümlü uzantılarını meşrulaştırmaya çalışanların Devlet de Toplum da farkında.” dedi.
Uçum, “İyi niyetli ve hakiki demokrat olan hiç kimse Türkiye’nin 2024 yerel seçimlerinin dünyaya demokrasi dersi verdiğini asla inkar edemez. Van seçiminde YSK kararı bu dersin etkili örneklerinden biridir” ifadelerine yer verdi.
“Herkes kendi cephesinden Van sürecini değerlendiriyor, anlaşılabilir. Ancak batıcı ve neo-liberal iç kesimlerin hevesleri kursaklarında kalacak. Türkiye toplumu yerel seçimlerde iktidara bir istikamet çizdi, bunu Devlet çok iyi okudu.
Bu seçim sonuçlarını Türkiye’yi batının egemen güçlerine teslim edilme koşullarını oluşturduğu şeklinde okuyanlara Milli Devlet iradesi haddini bildirir.
Muhalefetin tüm aktörlerinin ve daha çarpıcısı iktidar içinde yer aldığı kabul edilen ve neo liberal zehirle zihin dünyalarını batıcılığa teslim etmişlerin Van olayında aldıkları tutumların kaydedildiğini de herkes fark eder.
Nihayetinde Van konusunda YSK kişinin itirazını kabul etmiş ve hukuki süreç, kişinin lehine sonuçlanmıştır. Ama buna rağmen bu süreç üzerinden halen daha ayaklanma stratejilerinin peşinden koşanların gerçek niyetlerinin demokrasi ve seçmen iradesiyle ilgili olmadığı, Türkiye’nin bütünlüğüne yönelik saldırı planlarının bir parçası olduğu ayan beyan ortaya çıkmıştır. Bu aldatmaya kananların, bu oyunu görmeyenlerin ve kendilerini demokrasi havarisi sayanların hali ise ibretliktir.
İşin hukukuna gelince Terör Örgütü propagandası suçundan Yargıtayca onanan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası nedeniyle yasaklı hakların iadesinin sözkonusu olamayacağını ama bunun nasıl olduğunun da değerlendirileceği de not edilmelidir.
Son söz: İyi niyetli ve hakiki demokrat olan hiç kimse Türkiye’nin 2024 yerel seçimlerinin dünyaya demokrasi dersi verdiğini asla inkar edemez. Van seçiminde YSK kararı bu dersin etkili örneklerinden biridir.”