11 Ayın Sultanı Ramazan-ı Şerifin ilk haftasındayız. Ramazan ayına özel FİTRE ile birlikte, ZEKATLARIN DA Ramazan ayı içinde verilmesi genel bir kural haline gelmiş gibi. Fitrenin, Ramazan günlerinde verilmesi şart. Ama zekat için öyle bir kural yoktur. Kişi, nisaba malik olduğu zaman zekatını çıkarmalıdır. Mali bir ibadet olan zekat, yılın her gününde verebilir. Ramazan ayında verilmesinin ittihas edilmesi, sevabının daha yüksek olacağı kanaatindendir.
Ramazan ayının bu ilk günlerinde fitre ve zekâtlar konusunda okuyucularımıza uyarılarda bulunmak ihtiyacını hissettik. Bilindiği gibi, Ramazan ayında yardımlar konusunda duyarlılıklar artar. Zekât. Fitre, sadaka gibi konularda insanlarımız diğer zamanlara göre daha hassas olurlar.
Artık, kime veya kimlere güvenebileceğimizi bilemiyoruz. Kime güvendiysek, bir de baktık ki, altında bin türlü hile ve desise yatıyor. Fakir fukaralara yardım için kurulmuş o kadar çok dernekler var ki, hangisiyle görüşürseniz, kendilerini gerçekten büyük bir cihat içinde zannedeceksiniz! Nitekim FETÖ de bunlardan biriydi. 2016 yılı öncesine kadar en çok fitre ve zekât toplayan cemaat de, Fetöcülerdi!
Şimdi de, birçok dernekler, vakıflar devreye girip, zekatları, fitreleri kendi merkezlerine kanalize etmenin uğraşı içindedirler. Aman, dikkat edelim, FİTRELERİMİZLE, ZEKÂTLARIMIZLA YENİ TERÖR ÖRGÜTLERİNİN KURULMASINA ZEMİN HAZIRLAMAYALIM!
Zenginden alıp, fakirlere dağıtmak işini üstlenmiş gibi görünen kimi derneklerin, vakıfların gerçekte, önce kendi ceplerini doldurmağa baktıkları, sonra, yine kendi çevrelerindekilerin durumlarını düzeltmek için çaba gösterdikleri bir gerçek. ASIL AMAÇLARININ TAPINAK RAHİPLERİ GİBİ GÜÇLENMEK OLDUĞU İNTİBAI UYADIRANLARA DİKKAT EDELİM. Fetöcülerden kurtulduk derken, fireleri, zekâtları METÖCÜLERE KAPTIRMAYALIM.
Bizim, hemşerilerimize samimi bir tavsiyemiz var. Cemaatlere, derneklere, vakıflara ve benzeri yerlere yardım yapmak yerine, önce, kendi çevrelerini araştırsınlar. Yardımlara, kendi akrabalarından ve komşularından başlasınlar. Böyle yapmaları, dini açıdan da en uygun olanıdır. Bilinmelidir ki akrabaları, komşuları koruyup gözeltmek ALLAH’IN (Celle Celelühü) EMRİDİR. Bir de, yüksek tahsilde olan talebelere yönelsinler. Zekatlarını burs adı altında yüksek tahsil öğrencilerine versinler.
Şu hususu da belirtmekte yarar var. Fitre ve zekatlarımızı Ramazan ayının ilk haftasında dağıtmamız çok daha isabetli olur. Belki, bu sayede fakirlerin iftar ve sahur yapmalarına dolaylı katkı sunmuş oluruz.
Şunu da belirtmekte yarar var. Bulunduğu köyde, beldede, ilçede, ilde fakirler varken, o yörenin zenginlerinin, fitrelerini ve zekâtlarını başka yörelere göndermeleri veya göndermeye aracı olacaklara yönelmeleri dinen caiz değildir. Biz hatırlatma görevimizi yapalım da, gerisi hayır sahiplerinin takdirine kalsın!
ANEKDOT
Vermesi gereken zekâtını hesaplayan biri, zekât olarak dağıtacağı tüm parayı bir zarfa koyar, götürür, müridi olduğu şeyhe verir. Şeyh Efendi, gerçekten muttaki bir adamdır. Öyle paraya, pula düşkün biri değildir. Kendisine para kesesini uzatan müridine sorar:
-Senin fakir, muhtaç, miskin sınıfından olan yakın akrabaların yok mu?
Mürit cevap verir:
-Var efendim, ama ben zekâtımı size vermek istiyorum deyince Şeyh hiddetlenir:
-Ben de zekât paranı alıp haram para yemek istemiyorum. Çünkü benim servetim, samanım var. Ayrıca çok müşkül durumda bir kardeşinin olduğunu da biliyorum. Git, zekât vermeye ondan başla. Hatta bütün zekâtını ona ver. Çünkü kardeşin muhtaç durumdayken, zekâtını başkasına vermen caiz değildir.
Kıssadan hisseyi alan alır!!!