Bilindiği gibi Siirt Üniversitesi 28 Mayıs 2007 tarihinde resmi olarak kurulmuştur. Siirt Üniversitesi 2023 Yılı İdare Raporu’na göre Üniversitemiz Eğitim Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Veteriner Fakültesi, Ziraat Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İlahiyat Fakültesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Tıp Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi olmak üzere on fakülte, Fen Bilimleri Enstitüsü, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yaşayan Diller Enstitüsü ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü olmak üzere dört enstitü, Yabancı Diller Yüksekokulu, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu ile Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu olmak üzere üç yüksekokul, Sosyal Bilimler MYO, Teknik Bilimler MYO, Eruh MYO, Kurtalan MYO, Tasarım MYO ile Sağlık Hizmetleri MYO olmak üzere altı Meslek Yüksekokulu ile toplam 23 akademik birim ile eğitim-öğretim hizmetlerini sürdürmektedir. Ayrıca yine mezkûr raporda Üniversitenin Fiziki Yapısı hakkında şu malumatlara yer verilmektedir: “Siirt Üniversitesi, 5 ayrı yerleşkede toplam 2.315.000 metrekarelik bir alanda eğitim, öğretim, sağlık, beslenme ve barınma gibi çeşitli faaliyetler için 79 adet hizmet binasına ev sahipliği yapmaktadır. Bu binaların toplam kapalı alanı yaklaşık 170.000 m2 .” Yine bu raporda toplam öğrenci sayısı 19.850 kişi olarak belirtilmiştir. Aynı şeklide mezkûr raporda şu bilgiler de yer almaktadır: “Siirt Üniversitesi, geniş bir öğrenci ve personel topluluğuna ev sahipliği yapmaktadır. Toplamda 19,850 öğrencisi ve 1350 akademik ve idari personeli ile üniversite, eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yanı sıra çeşitli destek hizmetleri sunmaktadır.” Siirt nüfus verileri açısından bakıldığında Siirt’in 2024 toplan nüfusuna göre Üniversitenin akademisyen, idari çalışanları ile öğrenci sayıları toplandığında Siirt Üniversitesi bileşenlerinin Siirt’in toplam nüfusunun yaklaşık yüzde altı küsuruna denk geldiği görülmektedir.
Yine mezkûr raporda Siirt Üniversitesi Misyonu şöyle açıklanmıştır: “Öğrenci merkezli yaklaşımla eleştirel ve yaratıcı bireyler yetiştirmenin yanı sıra, yürüttüğü Ar-Ge faaliyetleri ile başta tarım ve hayvancılık olmak üzere bölgenin ve ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sağlamaktır.” Yine mezkûr raporda Vizyonu şöyle açıklanmıştır: “Bölgesel ve ulusal kalkınmayı önceleyen faaliyetlerle sürdürülebilir toplum inşasına katkı sağlayan uluslararası bir üniversite olmaktır.” Siirt Üniversitesi, Misyon ve Vizyonunda belirtildiği gibi bir yandan bölgenin diğer yandan ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkıda bulunma misyonunu ilke edinmiş buna bağlı olarak kalkınmayı önceleyen, sürdürülebilir bir toplumun inşasına katkıda bulunmayı vizyon olarak imlemiştir.
Siirt Üniversitesi, diğer üniversiteler gibi doğal olarak bir bilim kurumudur. Bilimin mahiyeti başlı başına uzun bir tarihsel ve kuramsal tartışma derinliğine sahiptir. Bu derinlikte kaybolmadan Siirt Üniversitesinin yapısal bileşenlerinin, sosyal kaynaklarının imkânlarını anlamaya çalışmak ve analiz etmek amacındayız. Bu çerçevede bir üniversitenin ayrılmaz yapı unsurları olan idarenin, akademik kadronun, öğrencinin, üniversite ile iş yapan esnaf birimlerinin ve bir bütün olarak Siirt’in toplumsal yapısının değişim ve dönüşümünde Siirt Üniversitesinin etki boyutunu ve imkanlarını analize tabi tutmak ve bundan hasıla edecekler üzerinden düşünmek lazım.
Kaba bir şekilde şöyle kuşbakışı bile bakıldık da Siirt Üniversitesinin 2007’deki kuruluşundan bu güne neler değişti? Özellikle Siirt Üniversitesinin, 2013 tarihinde Kezer Yerleşkesine yerleşmeye başlamasından bugüne neler değişti? Bu iki aşamalı soru yine kuşbakışı bile değerlendirilirse şehrin fiziksel yerleşim eğilimi, ulaşım, barınma, konut vb paydaşların küçük ölçekli bir il için nasıl bir dönüşüm ve değişim içine girdiğini gözlemlemek mümkündür.
YÜZDE ALTILIK ÜNİVERSİTE BİLEŞENLERİNE BAĞLI NÜFUS UNSURLARI
doğal olarak bir şehrin beşeri sermayesine önemli bir katkı anlamına gelmektedir. Bu nüfus hareketliliği kendi katma değerine göre konut sistemine ve düzenine, yeni tüketim alışkanlıklarına ve bu tüketim alışkanlıklarına cevap verecek yeni tüketim esnaf tipi/dükkan ve düzenlerinin ortaya çıkması anlamına gelmektedir. Bu hızlı gelişimin tam da ivme kazanabileceği bir dönemde küresel ölçekte ortaya çıkan pandemi koşulları ve hemen akabinde ülkemizde meydana gelen 6 Şubat depreminin sosyal yaşamı dumura uğratan etkisi olmasaydı muhtemelen şu anda Siirt adına çok daha farklı bir gündemi daha yoğun bir şekilde tartışıyor olacaktık. Son dönemlerde tavan yapan enflasyonist ortamın yine sosyal hayatı ve ekonomiyi nefes alamaz duruma/hale getiren etkisi de işin cabası olarak burada not edilmek durumundadır.
Bu, küresel ve ulusal çapta olumsuz etkisi bariz ve belirgin olan olaylara rağmen Siirt Üniversitesinin Siirt’in toplam sosyal ve ekonomik sermayesi içinde kat ettiği mesafe ve etki alanı her hâlükârda merak edilen bir konu olarak ortada durmaktadır. Üniversitenin Siirt’teki bu etki potansiyeli Siirt’in fiziksel gelişim alanlarına ışık tutan bir kaynak olarak değerlendirildiği malumunuzdur. Siirt, bütün dünya ve diğer şehirler gibi pek doğal olarak küresel pazarlara entegre bir kent olarak da kimliğini geliştiren bir yerdir. Bu konuda finteks teknolojileri dünya pazarlarını nasıl etkiliyorsa Siirt sermaye piyasalarını da doğal olarak etkilemektedir. Ancak somut bir şekilde gündelik hayat akışı içinde ihtiyaçlarını büyük oranda yaşadığı sokaklardan temin edecek öğrenci, akademisyen ve çalışanlarının Siirt’in sosyal, ekonomik ve kültürel yapısındaki yerinin ve etkisinin göz ardı edilmeden analiz edilmesi gerekiyor ki piyasa da bu canlı akışa göre refleks gösteren bir gelişim trendini göstermektedir. Bu çerçevede Siirt Devlet Hastanesi bitişiğinde yapılan ve bitirilme aşamasına hızla yaklaşan KYK Yurdunun doğal olarak Siirt esnafı açısından dikkatli bir şekilde takibe alındığı görülmektedir. Bu yurt daha hizmet vermeye başlamadan çevresindeki sokaklarda yeni tüketim alışkanlıklarına cevap verecek cafe tarzı işletmelerin buralarda öbeklendiği rahatlıkla görülebilmektedir. Bu, yaşamın normal bir döngüsüdür. Bu normalleşme süreçleri, kamu aklının baştan itibaren hızla hayata geçireceği güçlü ve uzun vadeli alt yapı çalışmaları ile önceden rahatlatılması gereken yaşam alanları olarak görülmek durumundadır. Bu kadar büyük bir yurdun binlerce öğrenciyi barındıracağı hesaba katıldığında bu noktadan Kezer Yerleşkesine doğru öğrenci taşıyacak servisler, özel ve belediye servislerinin bu ihtiyaca ve talebe nasıl cevap verebilecekleri şimdiden üzerinde kafa patlatılması gereken bir mesele olarak ortada duruyor. Bir de bu yurdun Kız Öğrenciler için mi yoksa Erkek Öğrenciler için mi kullanılması durumunda daha yararlı ve hayırlı olacağı sorusunu da kamuoyunun dikkatle cevaplandırmaya çalıştığını burada not etmek gerekiyor.
Bilindiği gibi Siirt kadim bir kent. Ve bu kadim Kentin kimliğini gösteren en önemli kurumu eski çarşısıdır. Yani Helvacılar Çarşısıdır. Siirt’te toplam nüfusun artmasına ek bir ivme kazandıran Siirt Üniversitesi nüfus potansiyeli Siirt’in Kadim Kimliğini temsil eden Helvacılar Çarşısına nasıl bir etkide bulunmuştur acaba? Tek etki tabi ki sadece Siirt Üniversitesi nüfus potansiyeli değildir. Ancak Siirt Üniversitesinde okuyan öğrencilerin eski çarşımız Helvacılar Çarşısı ile kurdukları bir bağ var mıdır? Bunu da burada not etmek gerekmektedir.
Görüldüğü gibi Siirt Üniversitesinin Siirt’in Sosyal Yaşam Döngüsü içinde belli bir dinamizme sebep olduğunu ve Siirt’in nüfus ve mekan hareketliliğine etkide bulunduğu rahatlıkla görülebilmektedir.
Sadece bu kadar değil tabi ki. Aynı şekilde Siirt Üniversitesinin kıymetli bilimcilerinin ve akademisyenlerinin bizzat Siirt’in tarihine, kültürüne, tarımına, ziraatına yaptıkları katkı başlı başına bir araştırma konusu olmayı hak edecek kadar çeşitlenmiş ve zenginleşmiştir. Bu çerçevede yakın meslektaşlarım olan Siirt’in önemli ve üretken sosyal bilimcilerinin çalışmalarından bazılarına burada kıymetli Siirt kamuoyuna kısmen arz etmeye çalışacağız. Özellikle Siirt’in tarihi ve kültürü üzerine çalışan Siirt Üniversitesinin özellikle tarihçi, Sosyolog ve İlahiyatçı akademisyenlerinin bazı çalışmalarını zikredeceğim. Özellikle bu çerçevede, geçen hafta Siirt Yerel basınına da haber konusu olan Dr. Öğretim Üyesi değerli mesai arkadaşımız Sosyolog Murat Toprak’ın Helvacılar Çarşısı üzerine yaptığı, çok değerli doktora çalışmasının kitaba dönüştürülen değerli eserinin verilerini ve kısa bir analizini size sunmaya çalışacağım.