Kurtuluş Savaşı’nın Başkomutanı, Türkiye devletinin kurucu önderi ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 86. Yıldönümünde çeşitli yol ve yöntemlerle anılıyor.
Onun yaptıkları ve söyledikleri doğal olarak tartışılıyor. Bu zaten “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” olmanın bir gereğidir.
Atila İlhan, yalnız Batıcı yanıyla övülmesini yetersiz görerek onun anti-emperyalist yanının unutulduğu gerekçesiyle “Hangi Atatürk” kitabını yazmıştı. Taha Akyol ise, Atatürk’ün farklı zamanlarda farklı konuşmalar yaptığını anlatarak bunlara örnekler vermiş ve “Ama Hangi Atatürk?” kitabını yayımlamıştı.
Aşağıda vereceğimiz belge, Atatürk’ün zamanında taşıdığı görüşlerden birini içeriyor.
Belge, Kurtuluş Savaşı ortalarında Diyarbakır’da konuşlanmış Elcezire Cephesi Komutanlığına Atatürk’ün başında olduğu TBMM Hükümeti tarafından gönderilmiştir.
Türkiye Kürdistan’ında Özerk bir yönetim çalışmasına geçilmesini emretmektedir.
Bu kararın gerekçesi de anlatılmaktadır. Hükümet milletlerin kendi kaderlerini tayin ilkesini benimsemektedir. Kürdistan’daki özerk yönetimle, İngiliz ve Fransızların Kürtleri elde ederek Türkiye’den koparma projesi önlenecek ve onların Türkiye’ye bağlılığı sağlanacaktır.
Günümüzde de Kürtleri Türkiye’den koparmak için çeşitli faaliyetler yürüttüğü konusunda birçoklarında yerleşik bir inanç vardır. Eğer durum bu ise Kürtlerin Türkiye’de kalmasını sağlamak için ne yapmak gerekir?
İddia edilen “dış kışkırtmaları” etkisiz hâle getirmek için Kurtuluş Savaşının bu konudaki politikalarına dönülmesi mümkün değil midir?
Atatürk’ün 1923 yılına kadarki söz ve yazılarında Kürtlere özerklik konusu birçok kez tekrar edilmiştir. En önemli belge ise Meclis’te kabul edilen 1921 Anayasasındaki ilgili maddelerdir.
Atatürk’ün daha sonraki yıllarda böyle düşünmediğini biliyoruz. Ancak bu, onun vazgeçtiği tek düşünce değildir. Türkiye’nin siyasi yapısını 1930’lu yılların uygulamalarına göre düzenlemek zorunda değiliz. Köprülerin altından çok sular aktı. İki dünya savaşı geçirdik. Henüz başaramamış isek de demokrasi ve insan haklarını öğrenmeye çalışıyoruz! Gene de Kürt sorunu yüzünden on binlerce insanı kaybetmenin acısını yaşıyoruz. Hükümetin bulabildiği çözüm ne yazık ki belediyelere kayyum atamaktan ibaret!
Kürdistan Hakkında BMM Vekiller Heyetinin El Cezire Cephesi Kumandanlığına Talimatıdır:
Elcezire Cephe Kumandanı Nihat Paşa Hazretlerine.
Kişiye özeldir.
- Adım adım bütün memlekette ve geniş ölçüde doğrudan doğruya halk tabakalarının ilgili ve etkili olduğu mahallî idareler kurulması iç siyasetimizin gereğidir. Kürtlerin oturduğu bölgelerde ise hem iç siyasetimiz hem de dış siyasetimiz açısından adım adım mahallî bir idare kurulmasını gerekli bulmaktayız.
- Milletlerin kendi kaderlerini kendilerinin idare etme hakkı, bütün dünyada kabul olunmuş bir prensiptir. Biz de bu prensibi kabul etmişizdir. Tahmin olunduğuna göre, Kürtlerin bu zamana kadar mahallî idareye ait teşkilatını tamamlamış reisler ve ileri gelenleri bu amaç adına bizim tarafımızdan kazanılmış olması ve reylerini açıkladıkları zaman kendi kaderlerine zaten sahip olduklarını, TBMM idaresinde yaşamaya talip olduklarını ilan etmelidir. Kürdistan’daki bütün çalışmanın bu amaca dayanan siyasete yönelmesi El Cezire Kumandanlığına aittir.
- Kürtlerin Fransızlar ve özellikle Irak sınırında İngilizlere karşı düşmanlığını silahlı çarpışmayla değiştirilemeyecek bir dereceye vardırmak ve yabancılarla Kürtlerin birleşmesine engel olmak adım adım mahallî idareler kurulması sebeplerini açıklamak ve böylece bize yürekten bağlanmalarını sağlamak, Kürt reislerinin mülki ve askerî makamlarla görevlendirilerek bize bağlanmasını sağlamlaştırmak gibi genel çizgiler kabul olunmuştur.
- Kürdistan iç siyaseti, El Cezire Cephesi Kumandanlığı tarafından birleştirilecek ve idare edilecektir. Cephe Kumandanlığı bu konuda BMM Başkanlığı ile haberleşir. Vilayetler tarafından izlenecek hareket çizgisini düzenleyecek ve birleştireceğinden mülki memurların yöneticilerinin bu husustaki mercii de Cephe Kumandanlığıdır.
- 5) El Cezire Cephe Kumandanlığı, idari ve adli veya mali değişiklik ve düzeltmeye gerek gördükçe, bunun uygulanmasını hükümete önerir.
BMM Vekiller Hayati tarafından zatı devletlerine özel olmak üzere Kürdistan hakkında düzenlenen talimat yukarıda olduğu gibidir.
(Kaynak: Abdurrahman Aslan, Samsun’dan Lozan’a Mustafa Kemal ve Kürtler, 1919-1923, İstanbul-1991, s. 85-86’dan aktaran Erdoğan Aydın. yakında çıkacak olan Yanlış İliklenen Düğme adlı kitabından)