Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

GELECEĞİ GÖREBİLME YETENEĞİ

Bir işi göreceli olarak

Bir işi göreceli olarak daha çabuk ve nitelikli yapabilme anlamına da gelen yetenek, .hedeflenen başarıların elde edilmesinde de önemlidir kanımca… Bazı bireylerin  daha yetenekli oldukları belirtilirken, bunu altıncı hislerine borçlu oldukları da ifade edilmekte ve geleceği görebilmedeki öneminin, hayati önem taşıdığı vurgulanmaktadır aynı zamanda…

Kurtuluş Savaşımızın mimarı önder Mustafa Kemal Atatürk’ün geleceği görebilmedeki yeteneğini dile getiren sayısız anlatımlar vardır ve bunlardan biri; Osmanlı İmparatorluğumuzun 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi sonucu  toprak kaybedip tarih sahnesinden silinmeye başladığı ve İstanbul’un işgal edildiği günlerde İstanbul’a döndüğünde düşman zırhlılarını Dolmabahçe önünde görünce; “Geldikleri gibi giderler!” ifadesinin, hedefine ulaşmasıdır bilindiği gibi… Yüce önderin geleceği görebilme yeteneğini gözler önüne seren bir başka söylemi ise beyaz perde ile ilgili olanıdır ve; “Sinema, gelecekteki dünyanın bir dönüm noktasıdır. Şimdi bize basit bir eğlence gibi gelen radyo ve sinema, bir çeyrek asra kalmadan yeryüzünün çehresini değiştirecektir. Japonya’daki kadın, Amerika’daki zenci; Eskimo’nun ne dediğini anlayacaktır…” sözleri ile ifade edilmektedir bazı tarihçiler tarafından…

Mustafa Kemal, silah arkadaşları ve kendilerine güven duyan halkımızı arkasına alarak başlattığı Kurtuluş Savaşını başarıyla noktalayacağı inancındaydı ve bu inancında geleceği görebilme yeteneği, önemli bir etken olmuştur kanımca… Dahi insan ve eşsiz komutanın geleceği görebilme yeteneğini kanıtlayan en önemli söylemine gelince, Gençliğe Hitabesi’dir elbet…

“Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen; Türki istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir…” sözleriyle başlayan hitabesinde; ülkemizin karşı karşıya kalabileceği tehlikelere, içine düşülecek olana gaflet ve dalaletlere, ihanetlere de dikkat çeken önder Atatürk, hitabenin son paragrafında; “Ey Türk istikbalinin evladı! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır!. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!” diyerek,  dikkatini çekmiştir güven duyduğu gençliğimizin…

Daha önceleri de fırsat buldukça her yurttaşımızın mutlaka Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okumalarını tavsiye ediyordum ve bu tavsiyemi yinelemek isterim bir kez daha… Fethullah Gülen denen din istismarcısı bir şarlatanın uzun yıllar boyuncu ülkemizin altını oymak suretiyle en önemli kurumlarına yerleştirdiği hainlerle beraber 15 temmuz’da bekamıza son vermeyi hedefleyen alçak kalkışmayı anımsayanlar, yüce önderin geleceği görmede ne denli yetenek sahibi bir devlet adamı olduğunu ve ancak O’nun ilkelerine sahip çıkılarak tehlikelerin üstesinden gelinebileceği  gerçeğini çok daha iyi anlayacaklardır muhakkak!..