KİME İNANALIM!

ABD Başkanı Donald Trump bundan böyle YPG’ye silah vermeyeceklerini açıklamış, bu açıklama ülkemiz yetkilileri tarafından memnuniyet verici karşılanmıştı. Gerçi, ABD’nin verdiği silâhlar bir orduyu donatmaya yeter. Daha fazlasını verse, zaten kullanmak imkânı olmaz. Düşünün üstünde 2 tabanca olan bir kişiye üçüncü bir tabanca vermişsiniz. Nasıl taşıyacak, nasıl kullanacak. Aslında, bundan böyle silah verilip verilmemesinden ziyade önemli olan, verilen silahların toplattırılıp, toplattırılmayacağıydı. Toplattırılacağı konusunda verilmiş bir söz yok.

Dışişlerimiz, Trump’un verdiği müjde yine de memnuniyet verici karşılamıştı ama verilen sözün mürekkebi kurumadan Pentagon’dan açıklama yapıldı. Açıklamada, gerektiği takdirde SDG’ye (Suriye Demokratik Güçleri) silah verilebileceği belirtildi. ABD Başkanının (bundan böyle silâh verilmeyecek) taahhüdüne karşılık, Pantagon’un açıklaması kafaları karıştırdı. Pentagon ABD’nin Savunma Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığının ortak adıdır. Bu durum karşısında ABD’ye sormak gerekmez mi (bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.) Ha PYD’ye silah vermişsiniz, ha SDG’ye. Sonuç itibarıyla bu silâhların Türkiye’ye karşı kullanılmayacağının garantisi yok. Zaten, silahların bir şekilde ve el altından PKK’ya geçtiği biliniyor. Güvenlik güçlerimizin PKK ile yürüttüğü mücadele sırasında ele geçirilen silâhların, ABD menşeli silahlar olduğu ortada.

Terör örgütlerine bundan böyle silah verilmeyeceği konusunda ABD’nin Başkanına mı inanalım, Pentagon’a mı! Aslında, ikisi de aynı namusuz. Al birini, vur ötekine…