“NORMALLEŞME”

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un 15-16 Şubat tarihlerinde gerçekleştirdiği Ankara ziyaretinde, ikili ilişkilerin normalleştirilmesine ilişkin olarak, iki ülkenin teknik heyetlerinden oluşturulacak 3 komitenin; Suriye, Irak ve FETÖ konularını masaya yatıracakları açıklanmıştı ve bu komitelerden Suriye dosyasına bakacak olanların yarın Washington’da bir araya gelerek iki gün boyunca görüşmeleri bekleniyor.

Siirt’li hemşerilerim, ABD’nin her zaman için dost ve müttefiklikle bağdaşmayan bir tutum sergilediği görüşünü paylaştıklarından, hiçbir zaman bu ülkeye güven duyulmaması gerektiğini ifade ederlerken; “Son zamanlarda bu ülkenin tutumuna yönelik ilgililerimizin gösterdiği çok sert tepkiye rağmen, onlarla bir araya gelinerek nasıl bir çözüm üretilebileceği konusunda tereddüde düşüyor ve bu tepkiye rağmen bu ülkeyle olan ikili ilişkilerden vazgeçilmek istenmediğini düşünmeden edemiyoruz…” demektedirler.

Yarın başlayacağı belirtilen Suriye gündemindeki görüşmelerde ülkemiz önceliğinin terör örgütü PYD’nin Menbiç’ten arındırılması olacak ve ABD, bu görüşmeye oturulacakken bile PYD’den vazgeçmiş değildir. Toplumumuzun, sınırlarımızda ülkemizin bekasına tehdit oluşturabilecek bir oluşuma izin vermemek için kahraman ordumuzca sürdürülen Zeytin Dalı Harekatı’nı baltalama hevesinde olduğu gözlemlenen ve sadece Siirt’te değil, ülkemizin her yerinde halkımızın güven duymadığı ABD ile olan her alandaki ilişkilerin yıllarca sürdürülmüş olmasına bir anlam vermediği görüşünü paylaştığını da vurgulamak isterim.

Ortadoğu’da kan ve gözyaşının dinmemesi nedeni, emperyal güçlerin bölgedeki zenginliklere yönelik çıkar kavgasıdır ve bu güçlerin zenginlikleri bölüşme mücadelesinde birbirleriyle çatışma değil, uzlaşmayı tercih edeceklerine muhakkak gözüyle bakılmaktadır. Okyanus ötesinden bölgeye gelen ABD’nin buraları terk etmek istemeyeceği ve Rusya’nın aynı şekilde sahada yerini almaktan vazgeçmeyeceği, uzun zamandır gözlemlenen bir gerçektir ve bir kere daha belirtmek isterim ki, mevcut koşullarda Suriye için siyasi çözümün, ABD ve Rusya’nın görüş birliği sağlanmadan gerçekleşmeyecektir. ABD ile 15-16 Şubat tarihlerinde start verilen “Normalleşme” sürecine gelince; halkımızın güven duymadığı bu ülkeyle hiç bir zaman gerçek anlamda bir normalleşme tesis edilebileceğine ihtimal vermediğimi, hemşerilerimin de duygularına tercüman olarak dile getiriyorum.