ORMANLARIMIZ, ORMANLARIMIZ  AH ORMANLARIMIZ

Tarihi biraz incelediğimizde Anadolu Coğrafyasının büyük bir bölümünün bugünkü gibi adeta kel olmadığını görürüz. Uçsuz bucaksız ormanlık alanlarımız vardı. Bugün birçok yeri bir çölü andıran Güneydoğu Anadolu Bölgemizde bu alanların en başında gelen alanlardan bir tanesiydi. Nitekim Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Diyarıbekir’den Siirt’e gidinceye kadar balta girmemiş ormanların içerisinden geçtik şeklinde tarif eder.

Ne olduysa son yüzyılda oldu.. Ormanı seven, önem veren insanların torunları olan bizler, orman katili, yeşilin düşmanı olan insanlar olduk. Bırakın yüz yıl öncesini 20-30 yıl öncesine  kadar ormanlık olan alanlar insanların  keserek tahrip etme, yangın çıkarma ve hayvanlarını bırakma gibi nedenlerden dolayı çölleşti ya da bozuk ormanlık alan haline geldi. Ne oldu, neden böyle olduk? Sanırım ormancılarımızın ve sosyologlarımızın inceleme altına almaları gereken bir konu.

Bu düşmanlık, bu umursamazlık yetkililerin harcadıkları çabaları büyük ölçüde de boşa çıkarıyor. Bunu geçtiğimiz günlerde yetkililerin bilgilendirmesi eşliğinde bizzat görme imkânı buldum. Malumun ilanı da olsa gördüklerim ve duyduklarım beni fazlasıyla üzdü.

Yürekleri yeşil sevgisi ile dolu, bu işe gönül koymuş iki insanla; Orman İşletme Müdürü Hüseyin Yaklav ile Ağaçlandırma ve Toprak Muhafaza Şefi Davut Demir ile birkaç ormanlık alanı görme ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alma imkânı buldum.

Bu esnada iki duyguyu aynı anda yaşadım..Bir yandan yapılan çalışmalara sevindim, ama bir diğer yandan da vatandaşlarımızın bu duyarsızlığı ve hatta bu alandaki ihaneti ile kahroldum. Bir örnek vermek gerekirse, hepimizin yakından bildiği Şeyh Ali Garisi Türbesi çevresindeki ormanlık alanı incelemek yeterlidir. Aynı yılda kurulan ve aynı bakımları yapılan ağaçlardan türbe etrafında yer alanlara günahtır gerekçesiyle kimse dokunmadığı için boy salmış ve tam bir orman halini almışken, hemen yan tarafında bulunan ağaçlar ise insan ve hayvanların zararlarından dolayı  cılız ve adeta çalılığı andırıyor.

Genel olarak şunu söyleyeyim; ormancılık alanında çok güzel ve çok yönlü  çalışmalar yapılıyor. Bal ormanlarından gelir getirici ağaçlandırma çalışmalarına kadar her biri ayrı bir öneme  ve sahip çıkılmaya değer projeler uygulanıyor.

Bu çalışmalara hepimizin köstek değil, destek olması gerekiyor. Onların çabalarına el uzatmamız ve bu kutsal davada yalnız bırakmamamız bir vatandaşlık görevidir.