Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cüneyt ARITÜRK
Cüneyt ARITÜRK

1 MAYIS’IN SERENCAMI!

1 Mayıs günleri emeğin evrenselleştiği, dünyanın her yerinde emekçilerin taleplerini haykırdığı gündür. 1886 yılında ABD’nin Chicago kentinde işçilerin günlük 12 saat olan çalışma süresinin 8 saate indirilmesi talebiyle başlattıkları ve onlarca işçinin ölümüyle sonuçlanan eylemlerin yıl dönümünün 21 Temmuz 1889’da toplanan Uluslararası Enternasyonal İşçi Kurultayı’nda “Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” ilan edildiği bilinmektedir.

Ülkemizde de 1 Mayıs’larda çok acıklı olayların yaşandığını biliyoruz. Özellikle 1977 yılının 1 Mayıs etkinlikleri çok kanlı bir tabloyla sonuçlanmış, çıkan olaylarda 37 işçi hayatlarını kaybetmişti.

1 Mayıs etkinlikleri ilk kez 1856’da Avustralya’nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçilerinin günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi’nden Parlamento Evi’ne kadar bir yürüyüş düzenlemeleriyle başlatıldı.

İlk etkinlikten tam 20 yıl sonra yani 1886 yılında yine 1 Mayıs günü Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Chicago (Şikago)’da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı.

Bu gösteriler 1 Mayıs’ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayıs’ta kanlı Haymarket Olayı’na yol açtı. Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellendi. 1889`da toplanan İkinci Enternasyonal’de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada “Birlik, mücadele ve dayanışma günü” olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.

Anadolu’da 1 Mayıs ilk kez Osmanlı döneminde, 1905 yılında İzmir’de kutlandı. Bunu 1909 Üsküp kutlaması izledi. İstanbul’da ise 1 Mayıs kutlaması ilk kez 1910’da yapıldı.

1920 yılında ise işgalcilerin ve Osmanlı hükümetinin yoğun baskılarına rağmen 1 Mayıs İşçi Bayramı olarak kutlandı. İşçiler Haliçten başlayarak Karaköy üzerinden Beyoğlu’na kadar bir yürüyüş yaptılar ve “Bağımsız Türkiye” yazılı bir pankart taşıdılar.

1921’in 1 Mayıs’ında İstanbul’un hemen tüm işçileri, özellikle şirket-i Hayriye, Seyrü Sefain, Haliç idaresi ve Tramvay şirketi çalışanları 1 Mayıs’ı kutladılar.

1923 1 Mayıs’ında çok sayıda yerli ve yabancı işletmede çalışan işçiler greve çıktı. İşçi taleplerinin arasında, “yabancı şirketlere el konulması, 1 Mayıs’ın resmen işçi bayramı olarak tanınması, sekiz saatlik işgünü, hafta tatili, serbest sendika ve grev hakkı” vardı ve birçok işçi tutuklandı.

Cumhuriyet Sonrası 1924 1 Mayıs’ını “İşçi Bayramı” olarak kutlayan işçilerin bu eylemi engellenmek istendi. Sekiz saatlik işgünü için bildiri dağıtan birçok işçi tutuklandı.

1925 yılında çıkarılan Takrir-i Sükun Kanunu sonrasında kutlamalara izin verilmedi ve 1935 yılına kadar hemen hemen her yıl ancak gizli kutlanabildi. 1 Mayıs’ın bundan sonraki tarihi “yasak”larla yazıldı.

1935 yılında “Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun” adıyla çıkarılan düzenleme ile 1 Mayıs “Bahar ve Çiçek Bayramı” olarak genel tatil günlerine dahil edildi.

27 Mayıs 1960’dan sonra da “yasaklar” yaşandı. Toplu Sözleşme, Grev ve Lokavt Kanunu’nun kabul tarihi olan 24 Temmuz, işçi sınıfına 1 Mayıs’ın yerine bayram olarak dayatıldı. Ancak bu girişimlerin hepsi, kararlı mücadeleler sonucu geri döndü.

En kitlesel 1 Mayıs, 1976’da kutlandı. Bu miting DİSK’in öncülüğünde Taksim Meydanında yapıldı. O gün Taksim Meydanını 500 bin emekçi doldurdu. Bu yüzden 1977 yılındaki gösterilerin daha bir görkemli kutlanmasından tedirgin olan kesimler bulunmaktaydı.

Ama her şeye rağmen Taksim Alanı’na 500 bin emekçinin akması engellenemedi. Dönemin DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in konuşmasının sonlarına doğru, çevredeki binalardan halkın üzerine ateş açıldı. Yaşanan paniğin ardından 37 insanımız yaşamını yitirdi, 200’den fazla da yaralı vardı.

1978 yılında, önceki yıl yitirilen 37 insanın acısını içinde yaşayan yüzbinler yine Taksim Alanı’ndaydı…

1979 yılında Sıkıyönetim Komutanlığı İstanbul’da mitinge izin vermedi. İzmir Konak Meydanı’nda kutlandı.

1980 sonrası 12 Eylül Askeri darbesinin yasaklar zincirinde 1 Mayıs da yer alıyordu. 7 yıllık aradan sonra 1987 yılında sendikalar öncülüğünde bazı milletvekilleri, aydın, sanatçı ve bilim adamları ile birlikte yaklaşık 1000 kişilik bir grup Taksim Anıtı’na 1 Mayıs şehitlerini anmak üzere çelenk bırakmak istediler. Polis sadece milletvekillerinin araçla anıta ulaşmasına izin verdi.

1989 yılında Taksim’de bir araya gelen kitleye saldırıldı. Mehmet Akif Dalcı isimli bir işçi yaşamını yitirdi.

1990’da yine Taksim’e yürümek isteyenlere izin verilmedi. Çıkan çatışmada İTÜ Öğrencisi Gülay Beceren felç oldu.

1996’da 1980 sonrasının en kitlesel mitinglerinden biri gerçekleştirildi. Kadıköy’ü dolduran yaklaşık 150 bin insan toplandı ama yine açılan ateş sonrası 3 kişi yaşamını kaybetti.

2010’da, 32 Yıl aradan sonra yüzbinler tekrar 1 Mayıs Alanı’nı, Taksim Meydanı’nı doldurdular. Büyük bir coşku ve heyecanla 200 bini aşkın katılımcı görkemli bir kutlama gerçekleştirdi. Hükümet müdahalesi olmadığı için hiçbir olay yaşanmadı.

Ayrıca DİSK ve CGT ortak bir sendikal deklarasyon yayımlamıştı. CGT Konfederal Sekreteri Allamy, 1 Mayıs 1977 kutlamalarıyla ilgili ”O günden sonra ‘1 Mayıs Alanı’ olarak anılacak meydanda 100 binlerce işçi, gençlerin, öğretmenlerin ve aydınların da desteğiyle toplanmıştı. DİSK’in çağrısı ile 1 Mayıs’ı kutlayan halk gücüne alçakça bir saldırı düzenlendi” ifadelerini kullanmıştı.

Bütün işçi kardeşlerimizin EMEK VE DAYANIŞMA GÜNLERİ KUTLU OLSUN.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER